"سويًّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • beraber
        
    • Birlikte
        
    • araya
        
    • beraberiz
        
    • birbirimize
        
    Bak biliyorum, pek şansımız yoktu ama bence bizim beraber olmamız gerekirdi. Open Subtitles أعلم أن الإحتمالات ضعيفة لكن أرى أنه من المفترض أن نكون سويًّا
    Bir dahaki sefere beraber trene binip uzaklara gidelim, olur mu? Open Subtitles آمل بأن يكون بإمكاننا جميعًا ركوب قطارٍ سويًّا والذهاب إلى مكانٍ بعيد
    Aslında, onun davadan hiç alınmadığını ikinizin partner yapıldığını, özel olarak beraber görev aldığınızı deklare edeceğiz. Open Subtitles في الحقيقة ، سنتبنّى القصّة التي تقول بأنه لم يتم عزله في الأساس وأنك أنت وهو شريكين تعملان سويًّا
    Onu yüz yıl önce gömmem gerekirdi. Yüz yıl boyunca Birlikte yaşayabilirdik. Open Subtitles حرى أن أدفنه منذ 100 عام لكُنّا بقينا سويًّا طيلة 100 عام
    20 yıl önce, hükümetlerimiz, burayı Birlikte geliştirme kararı aldılar. Open Subtitles منذ عشرين عامًا، حكومتنا الثلاثية وافقت، على تطوير هذا الكوكب سويًّا.
    Bizler tesadüfi bir şekilde bir araya gelmiş bir avuç yabancıyız. Open Subtitles لسنا إلّا شرذمة من الغرباء المُتآزرين سويًّا بفعل الظروف.
    Yine hep beraberiz. Her şey yoluna girecek. Open Subtitles عدنا جميعًا سويًّا من جديد، كلّ شيء سيكون على ما يُرام.
    Beni biraz olsun adam yerine koymanı gerektirecek kadar uzun süredir beraber iş yapıyoruz. Open Subtitles لقد عملنا لمدّة تكفي سويًّا بأن تعطيني بعض الثقة أكثر من ذلك
    beraber ilk sabahımızı kutlamak için özel çırpılmış yumurtamı yaptım. Open Subtitles لقد قُمت بطبخ البيض لوجبة الإفطار خاصتي. لنحتفل بأول صباح لعيشنا سويًّا.
    - Umuyorum. Geri döndüğümde istersen ikimiz Anma Alanına beraber gidebiliriz. Open Subtitles عِندما أعود، إذا وددتّي، أنتِ وأنا نذهب في جولةٍ إلى النصب التذكاري سويًّا
    Geri döndüğümde istersen ikimiz Anma Alanına beraber gidebiliriz. Open Subtitles عِندما أعود، إذا وددتّي، أنتِ وأنا نذهب في جولةٍ إلى النصب التذكاري سويًّا
    beraber olduğumuz sürece her yere gidebiliriz. Open Subtitles يمكننا الذهاب لأي مكان طالما أننا سويًّا
    Sadece şunu bil ki seninle beraber olmamak yaptığım en zor şeydi ama en azından şimdi yanımda beni seven biri var. Open Subtitles ولتعلم أن عدم بقائنا سويًّا هو أصعب أمرٍ قمتُ به ،ولكن على الأقل لديّ شخص يحبني
    Söylemediği tek kısım eğer beraber olursak bana kötü bir şey olacağını düşündüğün o çılgın fikir. Open Subtitles الجزء الوحيد الذي لم تنشره هو تلك الفكرة المجنونة بأننا لو عدنا سويًّا سيحدث لي مكروه
    Fakat biri eğer öldüğümü düşünüyorsa, beraber görünme rikini alamayız. Open Subtitles لكن إذا كان أحدٌ ما يحسبني ميّتةً، لا يسعنا المُخاطرة بكوننا نُرى سويًّا.
    Burada, kendi galaksimizin yıldızlarının arasında cevapları Birlikte arayacağız. Open Subtitles هنا، بين نجوم مجرتنا، علينا السعي لالتماس الإجابات سويًّا.
    Söyledim, Birlikte olduğumuz gece. Open Subtitles لقد قلت ، في الليلة التي نمنا فيها سويًّا
    Bu arada senin Laurie'yle Birlikte yüzdüğünü gördüm. Open Subtitles وعندئذٍ، رأيتُكما تخوضان البحيرة في قارب سويًّا.
    Arkadaşlarıyla Birlikte. Birlikte yürüyorlar. Open Subtitles إنّها مع رفاقها، إنّهم ستّة ويمضون سويًّا.
    Senin ve kızımın Birlikte çalıştığını bilen çok az kişi var. Open Subtitles لأنّي عليم تمامًا بأنّكَ وابنتي تعملان سويًّا.
    Özel tekniğinin adı ise Nen Dikişleri. Vücudunuzu bir araya getirebilir! Open Subtitles ''أسلوبها الخاص يُدعى ''غُرز النين، بوسعها أن تخيّط جسدكَ سويًّا!
    Şu andan itibaren beraberiz. birbirimize yardım edeceğiz. Open Subtitles سنعمل سويًّا من الآن فصاعدًا، لذا سيساعد كلّ منّا الآخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more