Luke ve arkadaşları yarın senin anma günün için gelecekler. | Open Subtitles | ليس بعد لوك , و الشباب سيأتوا غدا من اجل نصبك التذكاري |
Sana bunu kurmak için yeteri kadar zaman verip ardından sana gelecekler. | Open Subtitles | سيتركوا لكم الوقت الكافي لتجهزوا و بعد ذلك سيأتوا في إثركم |
Ama yine de evleri korumaya gelecekler öyle mi? | Open Subtitles | لكن أنهم سيأتوا هُنا للمنازل ؟ |
Yemeğe gelirler yemekleriyle oynarlar ve surat yaparlar. | Open Subtitles | سيأتوا لتناول العشاء... قدمه لهم بوجه عابس |
Gitmezsek aramaya gelirler. | Open Subtitles | إن لم نريهم أنفسنا سيأتوا للبحث عنا |
Tamam. Onlar diğer organlar için geliyorlar, ama böbrekler benim. | Open Subtitles | حسنا, سيأتوا ليأخذو أعضاء أخرى ولكن هذه الكُلية ستكون لي. |
Bizim için geleceklerinden şüphem yok. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّهم سيأتوا لأجلنا. |
Sıran geldiğinde, senin için gelecekler. | Open Subtitles | عندما يحين وقتك سيأتوا ليأخذونك |
Sıran geldiğinde, senin için gelecekler. | Open Subtitles | عندما يحين وقتك سيأتوا ليأخذونك |
Ama evleri korumaya gelecekler, Bill. | Open Subtitles | ياإلهي , لكن يا(بيل) , أنهم سيأتوا هُنا لوضع الحماية على المنازل ؟ |
- Evet, gelecekler. | Open Subtitles | - .نعم ، سيأتوا |
gelecekler. | Open Subtitles | سيأتوا |
Ve lowa City'ye gelecekler. | Open Subtitles | و سيأتوا إلي مدينة (ايوا). |
Şimdi gelirler. | Open Subtitles | سيأتوا حالا |
"Annem fotografik biridir, ama benim için geliyorlar" her zaman bunu derdi. | Open Subtitles | أما أمى فى مصورة لكنهم سيأتوا لزيارتى : كان دائما يردد سيأتوا لزيارتى |
Pathfinder'ın başkanları ve denetleyiciler sabah geliyorlar. | Open Subtitles | الرئيس و المدير المالي سيأتوا في الغد |
Bizim için geleceklerinden eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّهم سيأتوا لأجلنا. |