"سيأخذها" - Translation from Arabic to Turkish

    • alacak
        
    • alır
        
    • götürecek
        
    • alırdı
        
    • götürüyor
        
    • alacağından
        
    • götüreceğini
        
    • götürdüğünü
        
    • onu yakalayacaktır
        
    Yapmayı düşünse bile, onu alacak bir havaalanı olmaz. Open Subtitles حتى وإن فعل، فأشك أنه سيأخذها عبر المطار
    - Hayır, benden alacak, beni liseden bu yana tanır. Open Subtitles كلا، سيأخذها منـّي، إنه يعرفني أنا أعرفه منذ الثانوية
    Gerçek Kadeh sana hayat getirir ama sahtesi hayatını alır. Open Subtitles فالكأس الصحيح سيهبك الحياة أما الكأس الخاطىء سيأخذها منك
    Ama 5.000 Dolar karşılığında bizi götürecek. Open Subtitles لكن مقابل 5 آلاف دولار أمريكى سيأخذها إليها
    Eğer sen vermeseydin kendisi alırdı. Open Subtitles اذا لم تعطيه أنتِ كان سيأخذها هو
    Bu da onu sevgili babasıyla buluşması için götürüyor demek. Open Subtitles وهذا يعني أنه سيأخذها لتقابل والدها العزيز.
    Ciddiye alacağından emin olabilirsin. Open Subtitles أنا متأكد أنه سيأخذها فى أعتباره
    Onu dünyadaki istediği her yere götüreceğini söyledi. Open Subtitles قال إنه سيأخذها لأي مكان بالعالم هنا حيث رغبت بالذهاب
    Adam onu velayetine almak istiyor ve alacak da. Open Subtitles و الآن هو طلب رعايتها و بعدها سيأخذها
    - Daha değil. Yaklaşık 20 dakika içinde alacak. Open Subtitles ليس بعد, ولكنه سيأخذها خلال 20 دقيقة
    Senin ameliyatını senden alacak. Open Subtitles وسيأخذ هذه الجراحة، جراحتك سيأخذها منكِ
    Yakında büyük savaşçılardan biri gelin olarak alacak. Open Subtitles قريباً، سيأخذها محارب أكبر عروساً له
    Yaradan kurtulmam ne kadar zaman alır? Open Subtitles كم المدة التى سيأخذها التخلص من الندبة ؟
    Kendi seçimleri olduğunu söylerler ama bir çocuğa şeker dolu bir çanta verirsen onu alır. Open Subtitles سيقولان بأنه كان خيارهما لكن اعرض على طفل حقيبة مليئة بالحلوى و سيأخذها
    Bir ilacın etkisini göstermesi ne kadar süre alır? Open Subtitles ما هي المدة التي سيأخذها مخدر كهذا ليعطي نتيجه؟
    Kendisini öldürmek için parka götürecek olan eşsincel bir mafyadan. Open Subtitles شيئا ما عن رجل مافيا سيأخذها للحديقة ليقتلها
    Öldüremezdi. Şerif onu hastaneye götürecek. Open Subtitles سيأخذها الشريف إلى المستشفى ، سوف تكون بخير
    Bence mektuplarımı ciddiye alırdı. Open Subtitles أود ان اعتقد بأنه سيأخذها على محمل الجد
    Anne! Peder Doyle Margaret'i nereye götürüyor? Open Subtitles أمي، إلى أين سيأخذها الأب دويلي؟
    Ciddiye alacağından emin olabilirsin. Open Subtitles أنا متأكد أنه سيأخذها فى أعتباره
    Onları delil odasına götüreceğini söylemişti. Umarım götürmüştür. Griffin. Open Subtitles قال أنه سيأخذها إلى قسم الأدلة، أتمنى أنه فعل
    Bekle. Daha tavşanın kızı nereye götürdüğünü bile bilmiyoruz. Open Subtitles توقفوا فحسب, تمهلوا فنحن لا نعرف حتى إلى أين سيأخذها, صحيح؟
    Eğer sizinle birlikte ayrılmazsa ordumuz onu yakalayacaktır. Open Subtitles إلا إذا غادرت معك جيشنا سيأخذها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more