"سيئاً بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • için fena
        
    • göre fena
        
    • için çok kötü
        
    • için hiç de fena
        
    • için hiç de kötü
        
    • için kötü
        
    Eh, bir bahçivan için fena sayılmaz. Open Subtitles حسناً ليس سيئاً بالنسبة لفتي ينظف الحشائش
    Bir çaylak için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لمبتدأ، ما تلك المهارة السخيفة؟
    Yaşlı bir pislik için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لعجوز مثلي صحيح؟
    Bir senatörün asistanına göre fena değil. Senatörün asistanı değilim sadece. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة إلى مساعدة الجنرال أنا لست فقط مساعدة الجنرال
    Ödeme için çok kötü olmayacak. Open Subtitles لا يبدو ذلك سيئاً بالنسبة لمكافأة
    Bir günlük iş için hiç de fena değil, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة ليوم واحد من العمل، أليس كذلك؟
    Cebinde 5 şilinle Liverpool'dan gelmiş bir oğlan için hiç de kötü değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لولد قادم من "ليفربول وبجعبته خمس جنيهات
    Bir gecelik iş için fena değil, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لعمل الليل، صحيح؟
    Aksiyomatik'in ne demek olduğunu bilmeyen birisi için fena değil sanki. Open Subtitles أنتِ مُحقة "ليس سيئاً بالنسبة لشخص لايعلم معنى كلمة "بديهيّ
    Senin yaşında biri için fena sayılmaz Open Subtitles لم تكن سيئاً بالنسبة لرجل بعمرك
    Senin yaşında biri için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لرجل في عمرك
    - Kod kırıcı için fena değil tabii. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لكاسرة شفرات
    Pekâlâ, tamam. Kanatlanmak için fena değil. Open Subtitles حسنٌ, حسنٌ ليس سيئاً بالنسبة لترقيع
    Bir sivil için fena sayılmaz, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لمدني، صحيح؟
    Sonunda, sesin gelişinden on yıl sonra, Psikoloji bölümünde üniversitenin bu zamana kadar verdiği en yüksek derece ile mezun oldum ve bir yıl sonra en iyi yüksek lisans derecesi ile bitirdim, ki bu da deli bir kadın için fena sayılmaz. TED بعد 10 سنوات من ظهور أول صوت، أخيراً تخرّجت هذه المرة مع أعلى درجة في علم النفس كانت قد منحتها أيّ جامعة في أي وقت مضى، وبعد عام واحد أعلى درجات الماجستير، ولنقل أن ليس أمراً سيئاً بالنسبة لإمرأة مجنونة.
    Bir kediye göre fena yazmamışım gerçi. Open Subtitles على الرغم من أنه ليس سيئاً بالنسبة لقط
    Senin gibi işi bitmiş, kilolu yüzü dövmeli birine göre fena değildi. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لفاشل، زائد الوزن مع وشوم على وجه...
    Öyleyse bu senin için çok kötü, değil mi? Open Subtitles ذلك سيئاً بالنسبة لك اليس كذلك ؟
    Her zaman yanlış şeyler söyleyen bir adam için hiç de fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لشخص اعتاد قَوْل الخطأ
    Carolina Sugar Bud, devlet tıbbı yasal uyuşturucular için hiç de kötü değil. Open Subtitles "برعم سكر كارولينا" ..."عقارات قانونية" ليس سيئاً بالنسبة لحشيش قانوني
    Onlar almaları gerekeni alıyor olsalar, üniversiteye gitmek birçok kişi için kötü bir yatırım olurdu. TED وهل دُفع لهم كما ينبغي أن يكون، إذاً الإلتحاق بالجامعة يمكن أن يكون استثماراً سيئاً بالنسبة للكثيرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more