"سيئة في" - Translation from Arabic to Turkish

• Kötü bir
• da kötü
• gibi kötü
• ilgili kötü
• kötüyüm
• kötü şeyler

Kötü bir fırtına sizin oraya yönelmiş. Buraya çoktan geldi.
عاصفة سيئة في طريقك إنها تضربنا هنا بالفعل

Meksika'da Kötü bir Meksikalı araba kazası.
أي حادثة سيارات مكسيكية سيئة في المكسيك.

Sevmediğim şeyleri yakmak gibi Kötü bir alışkanlığım vardır.
لأني لا أحبك ولدي عادة سيئة في حسران ما لا أحبه بالنار

Kimseyle ilgili Kötü bir şey söylemezdi, ve hep güzel zamanlar geçirirdi.
لكنها لم تكن سيئة في قول شي عن اي احد ودائما حظت بوقت ممتع

Ben yatakta kötüyüm diye herkes kötü olacak diye bir şey yok.
فقط لأنني سيئة في السرير لا توجد الآن وأبوس]؛ ر يعني الجميع.

Tabii eğer bir yerlere sakladığın kötü şeyler yoksa, porno veya sigara gibi.
مالم تخفي أية أشياء سيئة في مكان ما، مثل أشياء الدعارة أو السجائر؟

Bir süre burada böcekle dolu odanızda kalacaktım ama galiba bu Kötü bir düşünceymiş.
كنت سأبقى هنا لبعض الوقت، لكن أظنها فكرة سيئة في ظل غزو الحشرات اللعينة لكم

Belki de bu saha gezisi, o kadar da Kötü bir fikir değildi.
أعتقد أن هذه لم تكن فكرة سيئة في النهاية

Neyse, ilk davamızda Kötü bir başlangıç yaptığımız için üzgün olduğumu söylemek istedim.
على أي حال، ارد ان اقول فقط آسف لأننا بدأنا بداية سيئة في قضيتنا الأولى

Biliyor musun Vekillerin, uzanıp insanların hayatlarını mahvetmek gibi Kötü bir huyları var.
كما تعلم، الحُكام لديهم عادة سيئة في قراراتهم و تدمير حياة الناس

Cinayet masasında iyi ya da kötü yoktur, sadece haber vardır.
ليس هناك أخبار جيّدة و أخرى سيئة في الجنايات، بل تصلنا أخبار فحسب.

Gerçi görünmez olmak şu an o kadar da kötü gelmiyor. Annem burada da.
رغم فكرة أن أكون غير مرئية لا تبدو سيئة في الوقت الحالي

Sevmen gerekenlere sırtını dönmek gibi Kötü bir alışkanlığa sahipsin galiba.
يبدو أن لديكِ عادة سيئة في التخلي عن الذين من المفترض أن تحبيهم.

- Birilerinin yapması gerekiyor, ...çünkü önemli detaylardan bahsetmeyi ihmal etmek gibi Kötü bir alışkanlığın var.
وأنتِ تَعْرفُين بأنّني لَمْ أَعْنِ ذلك حسناً، أنت تحتاج لمن يقوم لك بذلك لأن لديك عادة سيئة في إهمال الإشارة للأمور المهمة

Kiliseyle ilgili Kötü bir şey söylemedin ki.
أنت لا تقل كلمة سيئة في الكنيسة

İşimle ilgili kötü haberler aldım.
لدي أخبار سيئة في العمل.

İlk randevularda kötüyüm sadece. İkincilerde harikayımdır ama kimse bilmiyor.
أنا فقط سيئة في الموعد الأول ولكننى عظيمة في الموعد الثانى ولكن لا يعلم أحد.

Bazılarımız geçmişte kötü şeyler yapmıştır.
كما تعلمين قد فعل بعض منا أشياء سيئة في الماضي