"سيئون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kötü
        
    • berbat
        
    • korkunç
        
    • kötüdür
        
    • kötüsünüz
        
    • rezil
        
    • kötüyse
        
    • yaramaz
        
    • berbatız
        
    • kötüler
        
    • kötüyüz
        
    Bütün Asyalıların Kötü şoför olduğunu farz etmek de ırkçılık, ...ama öyleler. Open Subtitles من العنصرية إفتراض أن كل الآسيويين سيئون في القيادة لكن هذا صحيح
    Annem, 2 tür insan vardır derdi, iyi ve Kötü insanlar. Open Subtitles أمي كانت دائماً تقول هناك نوعان من الناس طيبون و سيئون
    Evet, bu şehirde suçlulardan daha çok ünlülerin olması çok Kötü. Open Subtitles أجل، هناك مشاهير سيئون جدًا أكثر من مجرمين في هذه المدينة.
    Ya bankalar cahil ve CDO'ları nasıI değerlendireceğini bilmiyor ya da sadece sahtekarlar, CDO'lar berbat halde ve bunu gizliyorlar. Open Subtitles إما أن المصارف تتجاهلها أو أنه لا تعي قيمتها إنهم محتالون سيئون.. إن الألتزامات الديّنيّة لا تساوي شيئاً, وهم يخفونها
    Çinliler çok zeki, ama berbat araba kullanıyorlar. Open Subtitles الصينيون أذكياء جداً ولكنهم سائقون سيئون
    Yani, eşinin ailesi çok mu korkunç ki onları düğüne çağırma cesaretin yoktu? Open Subtitles عندما يكون النسباء سيئون فأنت لا تدعوهم إلى الزفاف
    Zarar vermek kötüdür. Kötü olmak istemeyiz, değil mi? Open Subtitles الايذاء سيء و نحن لا نريد ان نكون سيئون اليس كذلك ؟
    Çünkü sizler kötüsünüz, sizden korkuyorlar. Open Subtitles على الأغلب لانكم سيئون للغاية يا رفاق, انهم يخافون منكم.
    Bütün Asyalıların Kötü şoför olduğunu farz etmek de ırkçılık, ...ama öyleler. Open Subtitles من العنصرية إفتراض أن كل الآسيويين سيئون في القيادة لكن هذا صحيح
    Leo, iyi ve Kötü dansçılar vardır ama herkes dans etmeyi bilir. Open Subtitles ليو, هناك راقصون جيدون وراقصون سيئون. لكن كل الناس يعرفون كيف يرقصون.
    Kendilerine vaiz veya yardımcı papaz diyenler adamlar çok Kötü. Open Subtitles بالواعظين أنفسهم يلقبون الذين الأشخاص جداً سيئون هم الشماسين أو
    Kötü adamların Kötü şeyler yaptığını görüp, intikam almak istiyorsun. Open Subtitles تشاهد أشخاص سيئون يفعلون أشياء سيئة و أنت تريد الأنتقام
    Bize planlamada Kötü, borcuna nankör, beleşçi suçlamaları yapıyorlar -- Latte kahve ve şişe suya harcadığımız o kadar parayla... TED يتهموننا بأننا مخططون سيئون ومجموعة كسالى إذ ننفق كل تلك الأموال على مشروبات اللاتيه وزجاجات المياه.
    Bu dünya görüşü üstü kapalı olarak iyi ve Kötü olmak üzere dünyada iki tür insanın olduğu önermesinde yerleşik. TED ترتكز النظرة العالمية بشكل تام على الاقتراح بأن هناك نوعان من الأشخاص في العالم، أشخاص جيدون وأشخاص سيئون.
    Şurdaki arkadaşım geçen haftaki maçınızın berbat olduğunu söyledi Open Subtitles .. لأن صديقي هناك قال أنه رأى المباراة الأسبوع الماضي وقال أنكم جميعاً كنتم سيئون
    berbat olduğumuzu mu söyleyeceksin? Çünkü kaldırabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles هل هي أخبار عن أننا سيئون أنا لا أحتمل هذا
    Sizi seviyorum kızlar. Dışarıda bir yerlerde bu harika gece için teşekkür etmek istediğim dört berbat baba var. Open Subtitles أحبكن يا فتيات، في مكان ما في الخارج يوجد أربع آباء سيئون أتمنى لو أستطيع شكرهم لهذه الليلة
    Belki sen de vaftiz anneni bulabilirsin. Çok da Kötü değiller. Hepsinin çok büyük ve korkunç olduklarını sanmıştım. Open Subtitles لربّما أنتك تستطيعين ايجاد امك الروحيه . هم ليسوا سيئون جدا.
    Kötü çocuklar kötüdür; bekaret iyidir. Open Subtitles الأولاد السيئون سيئون ولكن العذرية شيء جيد
    Gerçekten kötüsünüz. Ne bilmek istiyorsun? Open Subtitles أنتم سيئون حقاً.
    - Arkadaşları rezilmiş. - O da rezil sayılır. Open Subtitles أصدقائها سيئون - هي سيئة نوعاً ما -
    Eğer onlar kötüyse, peki siz nesiniz, baba? Open Subtitles , إذا كانوا هم سيئون فماذا يُقال عنك أنت يا أبى ؟
    Haydi ama, yine o işe yaramaz Boston hilecilerine kaybedemeyiz! Şu yakışıklı oyun kurucuya da katlanamıyorum. Open Subtitles هيا , لا نستطيع الخسارة مجددا من سيئون و مخاعون بوسطن
    Okul konularında berbatız. Bir boka yaramayız. Open Subtitles جميعنا سيئون في المدرسة نحن لعينون بدون فائدة.
    Onları laboratuvarda ölçtüğümüz zaman çok kötüler. TED فحينما نقيسهم في المعامل، نجدهم سيئون للغاية، أليس كذلك؟
    Bizler bu alanı anlamakta son derece kötüyüz. TED نحن سيئون جدًا جدًا في استكشاف هذه الفضاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more