| çok kötü. Bense yardımcı olmak istiyordum. | Open Subtitles | هذا سيئ للغاية ، لقد كنت أحاول أن أكون معيناً |
| Bilmek istemezsin yoldaş. çok kötü hissedersin. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تعرف سوف تشعر أنك سيئ للغاية |
| Kötü tarafın burası olması çok kötü. | Open Subtitles | سيئ للغاية اذا كان هذا هو الجانب البليد. |
| Sevgilinin burada olmaması kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ للغاية أن صديقتك لم تستطيع أن تأتي |
| Kredi notum o kadar kötü ki borç batağına bile sürüklenemiyorum. | Open Subtitles | تصنيفي الائتماني سيئ للغاية لا أستطيع حتي أن أصل إلي الدين |
| Umarım cenneti bulabilir çünkü berbat bir yön duygusu vardı. | Open Subtitles | آمل أن يجد النعيم ، لأنه كان ملاح سيئ للغاية |
| Benim, dinle Gerçekten kötü bir gün geçirdim. | Open Subtitles | هذا أنا، إسمعيني لقد مررت بيومٍ سيئ للغاية |
| Yeni partnerini becerdiğin için çok kötü bir çocuksun sen. | Open Subtitles | لقد كنت صبيا سيئ للغاية. انكح شريكك الجديد. |
| Zararı yok, pek birşeye benzedikleri söylenemez. çok kötü bir çalışma. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنّها متقنه عمل سيئ للغاية |
| Bu çok kötü, o adamdan hep hoşlanmışımdır. | Open Subtitles | هذا أمر سيئ للغاية. كنت دائما أحب هذا الرجل. |
| Bu çok kötü çünkü burada seninle konuşmak isteyen birisi var. | Open Subtitles | أوه، ذلك سيئ للغاية ، لأن هناك شخص ما هنا يريد ان يتكلم معك. |
| Onu içeri alıyorlar. çok kötü bir enfeksiyon kapmış. | Open Subtitles | إنهميدخلونه,لديهنوع سيئ للغاية من العدوى |
| Ve bu çok kötü, çünkü keşke benim gördüğümü sen de görebilsen. | Open Subtitles | وهذا سيئ للغاية لأنك لو فقط رأيتي نفسك كما اراكي أنا |
| İşe bugün başladım ve ilk günüm çok kötü geçiyor. | Open Subtitles | أنا الموظّف الجديد، وأحظى بيوم أول سيئ للغاية. |
| - O zaman çok kötü çünkü ben büyüleyici ve karışık bir insanım. | Open Subtitles | حسنا، هذا أمر سيئ للغاية لأنني رائعة وشخص معقد. |
| Şu ana kadar çok çok kötü durumda olduğum gözüküyor. | Open Subtitles | وحتى الآن، يبدو أنني أيضاً سيئ للغاية في هذا |
| Saraya gidelim, imparatorla konuşabilirsiniz siz... ona deyin ki, Bay Zummer, çok kötü bir seçim. | Open Subtitles | لنعد الى القصر، ونكلم الامبراطور ونقول له ان اختيار السيد زومر... اختيار سيئ للغاية. |
| Sevgilinin burada olmaması kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ للغاية أن صديقتك لم تستطيع أن تأتي |
| Bu kötü oldu, değil mi? | Open Subtitles | أليست هذا سيئ للغاية ؟ |
| Farklı hissetmen gerektiğini bilmek ama kendini sadece kıvrılıp ölmek isteyecek kadar kötü hissetmektir. | Open Subtitles | هو معرفة انه يجب ان تعيش بشكل آخر لكن سيئ للغاية ان كل ماتريده هو الابتعاد والموت لوحدك |
| Düğünün videosunu yeni izledim; çekim berbat. | Open Subtitles | حاولت ان اشغل شريط حفل الزفاف وكان سيئ للغاية |
| Hatlar Gerçekten kötü. | Open Subtitles | الصوت سيئ للغاية. |
| Ne kötü. | Open Subtitles | سيئ للغاية. |
| Hey, Blondito! Yanına kalmaması yazık oldu, ha? | Open Subtitles | هذا سيئ للغاية أيها الأشقر لن يمكنك الهرب به |