"سيادتكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • sayın hakim
        
    • Hâkim
        
    • yargıç
        
    • Lord
        
    • Ekselansları
        
    "Tanrım, özür dilerim sayın hakim bu hastalık 7-eleven'ları soymama neden oluyor. Open Subtitles آسف سيادتكم فعندى هذا المرض الذى جعلنى أقوم بسرقة السبعة عناصر
    Şey sayın hakim,mahkemeyi ilgilendiren gerçeklerle ilgili bir konu hakkında Open Subtitles حسنا ، سيادتكم ، من مصلحة العدالة... . ـ
    Davacının cinsel yaşantısının dava ile ilgisi yok, Sayın Hâkim. Open Subtitles أعترض تاريخ علاقاتها لا علاقة له سيادتكم
    Esasında Sayın Hâkim, tanıklarımız mahkemeye gelmek üzereler. Open Subtitles فى الحقيقة, سيادتكم الشهود فى طريقهم إلى المحكمة حالاً
    Sayın yargıç, bu jürinin etki altında bırakıldığına inanmak için bazı nedenlerimiz var. Open Subtitles سيادتكم لدينا أسباب تجعلنا نصدّق أن قائمة المحلفين هذه قد تم العبث بها
    Sayın yargıç, bir solukta zooloji, jeoloji ve arkeolojinin varlığını red mi ediyor? Open Subtitles هل تستنكر سيادتكم فى نفس واحد وجود علم الحيوان و الجيولوجيا و علم الآثار ؟
    Lord olduğunuzu ispat etmek için sekizliklerinizi bana verin, kaptanlar. Open Subtitles لتأكيد سيادتكم والاستماع لكم قدموا الآن قطعكم الثمانية أصدقائي الربابين
    Ben değil, Ekselansları. Açıklama Tanrı'dan geliyor. Open Subtitles ليس أنا سيادتكم التفسير يأتي من الله
    - Son bir soru, sayın hakim. Open Subtitles فقط سؤال واحد أخير , بعد إذن سيادتكم
    Evet, sayın hakim, Kürsüye Bay Michael Ross'u çağırmak istiyorum lütfen. Open Subtitles نعم, سيادتكم اود ان ادعو السيد " مايكل روس " للمنصة من فضلك
    sayın hakim muhalif avukatla yanınıza gelebilir miyim? Open Subtitles سيادتكم هل لى بكلمة جانبية معه ؟
    Teşekkür ederim, sayın hakim. Open Subtitles شكراً لك, سيادتكم
    Sayın Hâkim, öncelikle aklamaya yönelik kanıtları sunmak için bir delil duruşması tarihi belirlemek istiyoruz. Open Subtitles سيادتكم , نريد وضع فى الجدول أولاً جلسة إستماع الأدلة لتقديم أدلة جديدة للبراءة
    Sayın Hâkim, bu aşamada kefalet düşünülmemelidir... Open Subtitles سيادتكم, الكفالة لا ينبغي حتى أن تكون مطروحة على الطاولة في هذه المرحلة
    Sayın Hâkim, savcılık şiddetle itiraz ediyor. Open Subtitles الخامسة تماما سيادتكم المدعي يعترض وبشدة
    - Evet Sayın Hâkim ama ben daha çok yapmadığı bir testle ilgileniyorum. Open Subtitles نعم، سيادتكم لكني أكثر اهتماماً بخصوص إختبار لم يقم به
    Müvekkilimin geçmişe dönük yargılanmasını takdirinize bırakıyorum sayın yargıç. Open Subtitles و ألفت انتباه سيادتكم أنه لا يمكن اتهامه بأثر رجعـي
    Sayın yargıç, Bayan Jackie Lemancyzk tarafından davacıya iletilen tüm belgelerin çalıntı iş evrakları olarak kabul edilmesini ve mahkeme tutanaklarından çıkarılmasını talep ediyorum. Open Subtitles سيادتكم,أطالبكم بإعتبار الوثائق التي جاء بها الادعاء عن طريق جاكي ليمانسكي أوراق عمل مسروقة
    Lütfen sayın yargıç! Buraya itiraf etmeye geldim. O adam masum! Open Subtitles من فضل سيادتكم, أنا هنا لأعترف, هذا الرجل بريء
    Sayın yargıç artık bu suçluluk duygusuyla yaşayamam. Open Subtitles سيادتكم, لم يعد بوسعي أن أعيش بهذا الذنب
    Lord Hazretleri, izin verirseniz Katherine için bana ne dediyseniz harfiyen yerine getirdim. Open Subtitles سيادتكم , هل لي أن اتحدث لقد فعلت تماماً ما أمرتني مع كاثرين
    Eminim siz Lord'larımız, kendisini hak ettiği biçimde ağırlarsınız. Open Subtitles أنا متأكد من أن سيادتكم سترحبون به كما يستحق
    Bu harika parti için teşekkürler Ekselansları. Open Subtitles شكراً لك على الحفلة الرائعة، سيادتكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more