Mutlu olacağız arabasını onu geri vermekle, çünkü bir suç... | Open Subtitles | وبودنا فعلاً أن نعيد له سيارتة , لأن السرقة جريمة وكما قلت |
Taa ki ben anahtarları yürütüp, bir saat sonra da arabasını çalana kadar. | Open Subtitles | حتي سرقت المفاتيح في أحد الآيام وبعد ساعة سرقت سيارتة |
Taa ki ben anahtarları yürütüp, bir saat sonra da arabasını çalana kadar. | Open Subtitles | حتي سرقت المفاتيح في أحد الآيام وبعد ساعة سرقت سيارتة |
Arkadaşının arabası arızalandı, biz de bir göz atıyorduk. | Open Subtitles | صديقك هنا لديه مشكلة في سيارتة كنا فقط نلقي نظرة |
arabası yol kenarında ters dönmüştü. Motor çalışıyordu. | Open Subtitles | سيارتة كانت مسحوبة الى الجانب , المحرك كان لا يزال يعمل |
Bu nehirden daha yeni çıkardık. arabasına eriyerek yapışmış. | Open Subtitles | لقد عثرنا على هذا خارج النهر اثناء اصلاح سيارتة |
Ödülünüzü arabasında unutmuşsunuz, o da geri getirdi. | Open Subtitles | تركتي جائزتك في سيارتة الأجرة ولقد أعادها. |
- Evet. Hiç çekinme. - Aldım, Camaro'sunu aldım! | Open Subtitles | لا تكن خجولاً لقد حصلت عليها , حصلت على سيارتة |
Kimse arabasını açık bırakmıyor mu? | Open Subtitles | أليس هناك من يترك سيارتة مفتوحة؟ |
Pekâlâ şey Archie'nin külüstür arabasını tamir etmek için paraya ihtiyacı oluyor. | Open Subtitles | حسنا , ارتشي يحتاج مالاً ليصلح سيارتة |
arabasını oradan çıkarabilecek mi? | Open Subtitles | اذاً , هل تعتقد انة سيُخرج سيارتة ؟ |
arabasını değiştirmiş olabilir mi? | Open Subtitles | قد يكون قد بدَل سيارتة |
Karşılığında sana arabasını verdi. | Open Subtitles | و كتأمين, أعطاك سيارتة |
arabasını ödünç alıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أستعير سيارتة. |
Gaspedilen arabası Toyota için ihbarda bulunmaya. Ve o günden beri haber yok. | Open Subtitles | سرقة سيارتة فى صباح الثلاثاء |
Bu arada şaşırtıcı olan bir diğer şey de arabası. halihazırdaki bir arabayı modifiye edip buraya gelmesi... | Open Subtitles | ولكن سيارتة مدهشة ، إنك ترى كل تصميم يمكن تخيله في هذا السباق ، لكن ، لا أعتقد إن أحد قام بتعديل سيارته مثل (جي بي) |
Şuradaki onun arabası. | Open Subtitles | هذه سيارتة هُناك |
Şuradaki onun arabası. | Open Subtitles | هذه سيارتة هُناك |
Onu arabasına götürdüm. | Open Subtitles | هاتي أمرني أن أرافقة الى سيارتة |
Katil, Carla Castillo'yu arabasına almayı başardı ve onu Churchville'e getirdi. | Open Subtitles | أذن، القاتل عثر على طريقة لأدخال (كارلا كاستيلو) الى سيارتة وقادَها إلى "تشيرتشفيل" هذا ليس عشوائي |
Bunu gölden yeni avladık. arabasında yanmış. | Open Subtitles | لقد عثرنا على هذا خارج النهر اثناء اصلاح سيارتة |
- Bunları arabasında bulduk. | Open Subtitles | تلك كانت في سيارتة ثم أغتصبتها ؟ |
Camaro'su. | Open Subtitles | سيارتة الكامارو |