| Ben Merkez Bölüm'ü arıyorum. Merhaba? Hayır, ben Sepegal dedim. | Open Subtitles | "كلا, قلت "سيبيغال لا يمكنني أن أصف مدى فظاعة الوضع |
| - Haklısın. - Evet, öyleyim. Haydi Sepegal'e gidelim oradaya gittiğimizde de yetkilileri harekete geçiririz. | Open Subtitles | فلننتجه إلى "سيبيغال" وعندما نصل إلى هناك بأمان سنبلغ السلطات, اتفقنا |
| Genelde yer altında yaşadıklarına göre -- Bu iğrenç zehirli yaratıkların Sepegal'daki salgınla bir ilgisi var mı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إذا كانت هذه المخلوقات المقرفة "السامة, لها علاقة بالوباء المنتشر في "سيبيغال |
| Biz Umut Doktorları'yız ve Sepegal'e acilen bir araç bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سيبيغال", إنها في الجهة المعاكسة" |
| - Sepegal. | Open Subtitles | "أنت تتحدثين عن "سيبيغال - هذا صحيح - |
| Sen Sepegal'den bahsediyorsun. - Aynen öyle. | Open Subtitles | هل أنت من "سيبيغال"؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 