"سيتفهمون" - Translation from Arabic to Turkish

• anlayacaklardır
• anlayacaktır
• anlayacaklar
• anlayış gösterirler
• anlayacaklarını
• anlayışla

Kendilerinin haklı olduğunu, benim onlardan daha iyi olmadığımı, anlayacaklardır ve bu, kesinlikle anlamalarını istemeyeceğim bir şey.
سيتفهمون انهم كانوا محقين انني لست أفضل منهم وهذا بالظبط ما افعلة لا اريدهم أن يتفهموا

Ama onlara ne olduğunu anlatırsan, anlayacaklardır.
لكن إذا اخبرتهم ما حدث ، سيتفهمون الوضع.

Bak, LAPD resmi bir soruşturma açtı, ancak onlar da kıçımızın üzerinde oturmayacağımızı anlayacaklardır.
ستقود شرطة لوس أنجلوس التحقيق، لكني متأكدٌ من أنهم سيتفهمون بأننا لن نترك الأمر و شأنه.

Kutunun boş olduğunu söylemeye devam et. İnsanlar anlayacaktır.
استمر فى قول أنه كان فارغاً إن الرفاق سيتفهمون

Neler olduğunu anlat, eminim anlayacaktır.
أخبرهم بما حدث، أنا واثقة بأنهم سيتفهمون هذا

Onlara benim sana göstereceğim şeyler gösterdiğinde anlayacaklar.
عندما تريهم الأشياء التي سأريها لك سيتفهمون

Ama anlayış gösterirler.
ولكنهم سيتفهمون

Bizim yaptığımız şeyi anlayacaklarını mı sandın?
هل تعتقد انهم سيتفهمون ما نفعل

Eminim ailen ve arkadaşların, acını dindirme kararını anlayacaklardır.
أنا متأكدة بأن عائلتكِ و أصدقائك سيتفهمون قراركِ بأنهاء الألم

- Her şeyi anlattığımda anlayacaklardır. - Anlamayacakları benim.
سيتفهمون عندما اخبرهم بكل شيء انهم سيفهموني انا و"نيجل"

Dün gece bir kaç kanunu çiğnedi, ama seninle Kim'i kurtarmak için yaptı, anlayacaklardır.
لقد خرق بعض القوانين ، و لكنه فعل هذا لينقذك انتِ و "كيم" ، اعتقد انهم سيتفهمون هذا

Onlarla konuşabiliriz, bizi anlayacaklardır.
يمكننا ان نتحدث اليهم وهم سيتفهمون

anlayacaklardır. Ben hep böyleyim, yaşlı aptal ben.
سيتفهمون إنه أنا فقط، السخيف أنا

Hayal kırıklığına uğracaklar, ama anlayacaklardır.
سيخيب ذلك أملهم ولكنهم سيتفهمون

Eminim ki ailen de bunu anlayacaktır.
انا واثقة بان والديك سيتفهمون الامر

İnsanlar anlayacaktır.
الناس سيتفهمون هذا

- Eminim ofisin anlayacaktır.
-أنا متأكدة من أنهم سيتفهمون ذلك بالعمل

Annemle babam anlayacaktır.
أبي وأمي سيتفهمون الوضع

Yani biz içeri girince oyunu durdurmuştu, anlayacaklar, değil mi?
أعني أنها يجب أن تتوقف اللعبه مؤقتا عندما فعلنا... سيتفهمون هذا، صحيح ؟

Parker'ı kurtarmaya çalıştığımızı anlayacaklar.
سيتفهمون أننا كنا نُحاول إنقاذ (ديبرا).

Bence anlayış gösterirler.
أعتقد أنهم سيتفهمون

Bence anlayış gösterirler.
أعتقد أنهم سيتفهمون الأمر.

Ben söylemem de sen anlat. anlayışla karşılayacaklardır.
اوه , لا , لن اقول شئ فقط أخبريهم سيتفهمون