Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Bana hastanedeki işi ayarladığın için çok teşekkürler, ama sözleşme müdürü olmanın beni mutlu edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أقدر بحق إحضارك العمل لي في المستشفى و كل هذا لكني لست متأكدا أن عملي في إدارة العقود سيجعلني سعيدا |
Karnavalın yapılması beni mutlu eder diyordum ama hâlâ içimde bir şeyler eksik gibi. | Open Subtitles | سيجعلني سعيدا. و لكن يوجد هناك شيء مفقود. |
Düşünüyordum ki bugün, kazanmak beni mutlu eder. | Open Subtitles | لقد ظننت بأن الفوز اليوم سيجعلني سعيدا |
Bunu düşünmüştüm. Bunun beni mutlu edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | فكرت بذلك سيجعلني سعيدا |
- Elbette mutlu eder. | Open Subtitles | بالطبع سيجعلني سعيدا |