"سيخبرني" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleyecek
        
    • söyler
        
    • bana söylerdi
        
    • anlatacak
        
    • anlatacaktı
        
    • söyleyecekti
        
    • söyleyeceğini
        
    • söyleyebilir
        
    • söyleyecektir
        
    • haber verecek
        
    Eminim bana dükkanlardan yaptığım tüm o hırsızlıkları vergiden düşemeyeceğimi söyleyecek. Open Subtitles أراهن أنه سيخبرني أنني لا أستطيع شطب كل قائمتي لسرقة المتاجر
    Nasıl aldığını bana söylemedi ama söyleyecek. Open Subtitles لم يخبرني كيف حصل عليه بعد ، لكنه سيخبرني
    Üç tane bitkisel hayatta hastam ve bu sefer her şeyin farklı olduğunu söyleyecek sonra da saatimi çalmaya çalışacak bir uyuşturucu bağımlısı var. Open Subtitles لديّ مدمن مخدرات سيخبرني أن هذه المرة ستختلف الأوضاع ومن ثمَّ يحاول سرقة ساعتي مرة أخرى
    Her zaman söyler. Bazen biraz zaman alir ama söyler. Open Subtitles من عادته اخباري، قد يتطلب ذلك بعض الوقت لكنه سيخبرني
    Eğer o kadar kötü olsaydı, babanız bana söylerdi. Open Subtitles لو أن الحال بهذا السوء لكان سيخبرني والدكِ
    Yani bu kitap bana kaşmirden kusmuğu nasıl çıkaracağımı anlatacak mı? Open Subtitles وهذا الكتاب سيخبرني كيف أزيل القيء من الكشمير؟
    Anthony söz verdi, onu nasıl kurtardığını anlatacaktı. Open Subtitles أنتوني وعدني أنه على الأقل سيخبرني كيف أنقذت حياته
    Kim bana bu meclis üyesi ne söyleyecek? Open Subtitles من الذي سيخبرني ما معنى عضو مجلس تشريعي؟
    Sen söylemediğim için, söyleyecek birine gidiyorum. Open Subtitles إلى أين ستذهب؟ بما أنكٍ لن تخبريني بما حدث، فسأذهب لرؤية شخص سيخبرني
    Şimdi hanginiz bana kırmızı defteri nerede bulacağımı söyleyecek? Open Subtitles الآن، أيكما سيخبرني أين أستطيع العثور على مجلد أحمر معين؟
    Acelesi yok. Hazır olduğunda odasını nasıl istediğini söyleyecek. Open Subtitles لا داعي للإستعجال، فعندما يكون مستعداً، سيخبرني كيف يريد أنّ تعد غرفته.
    Er ya da geç, içinizden biri bilmek istediğim şeyi söyleyecek. Open Subtitles وعاجلا أم آجلا، واحد منكم سيخبرني ما أحتاج إلى معرفته
    Zaman geldiğinde, bana nerede olduğunu söyleyecek ve gelip seni alacağım. Open Subtitles ومع مرور الوقت، فهو سيخبرني أين أنتِ؟ وسآتي لأخذك
    Maria Gambrelli bana onun kim olduğunu söyleyecek. Open Subtitles ماريا جامبريللي سيخبرني من هو.
    Emzirmeyi bırakmaya hazır olduğunda bana söyler. Open Subtitles سيخبرني عندما يكون مستعد للتوقف عن الرضاعة
    Birileri bana burada neler olduğunu söyler mi? ! Open Subtitles هل سيخبرني أحدٌ ما ماذا يحدث هنا بحق الجحيم؟
    Öyle olsaydı bana söylerdi çünkü biz her şeyimizi paylaşırız, değil mi? Open Subtitles حسنا، لأنه كان سيخبرني... لأن نناقش عمليا كلّ شيء، أليس كذلك؟
    Öne geçmemi sağlayacak olan planını ve beklentilerini anlatacak. Open Subtitles سيخبرني بكيفية جعلي في المقدمة و ما الذي يتوقعه مني فعله بعد أن أفوز
    Aslında Leo bana orduda geçen günlerini anlatacaktı. Open Subtitles في الواقع، " ليو " كان سيخبرني بتجربته في الجيش
    Nereye götüreceğimi söyleyecekti. Open Subtitles كان من المفترض أن أُحضِره. كان سيخبرني أين.
    Lana'yla beraber olduğunuzu kimin söyleyeceğini bulmak için. Open Subtitles قررتما من منكما سيخبرني أنك ولانا عاشقان
    Peki. Eşkenar olmayan üçgenin nasıl olduğunu kim söyleyebilir? Open Subtitles مَن سيخبرني ماهو المثلث غير متساوي الأضلاع؟
    Şey, sanırım bunu buluşacağım yapımcı söyleyecektir. Open Subtitles اعتقد بان المنتج الذي سأقابله سيخبرني بذلك
    Scott haber verecek. Yarın sana da söylerim. Open Subtitles إن سكوت سيخبرني بالتفاصيل و سوف اخبرك غدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more