Sizce yakında müfrezeye geri dönmemize izin verecekler mi, hanımefendi? | Open Subtitles | أتظنينهم سيدعونا نعود لفصيلتنا قريباً يا سيدتي؟ |
Orada saat yaklaşık üçe kadar satış toplantısı var ama sonra bizim başlamamıza izin verecekler ve başaracağımızı biliyorum! | Open Subtitles | لديهم بعض المبيعات هناك حتى الثالثة وثم سيدعونا نبدأ وأعلمُ أننا يمكنكِ فعلها. |
O cadıyı öldürseler bile yürüyüp gitmemize izin vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | حتي لو قتلوا تلك الساحرة اللعينة , أتعتقد بأنهم سيدعونا نمشي؟ |
Rüzgâr gibi girip çıkmamıza izin vereceklerini mi düşünmüştün? | Open Subtitles | -أترى؟ هل إعتقدت أنهم سيدعونا ندخل ونخرج مثل الرياح؟ |
Bizi rahat bırakacaklarını söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالوا لنا أنهم سيدعونا و شأننا |
Biraz sakinleş lütfen. Bir hata yaptıklarını anlar anlamaz bizi bırakacaklardır. | Open Subtitles | اهدأ ارجوك, سيدعونا نذهب عندما يعرفون انهم اخطأوا |
İçeri girmemize izin vereceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم .. لا اظن بانهم سيدعونا نمضي |
Daha fazla takılmamıza izin vereceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنهما سيدعونا نتسكع سوياً بعدها |
Eğer anlatırsak serbest bırakacaklarını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأنهم سيدعونا نعيش اذا اخبرناهم |
- Bizi serbet bırakacaklarını söylediler. | Open Subtitles | -قالوا انهم سيدعونا نذهب. |
Tatlım, onlara istediklerini ver. Eminim bizi bırakacaklardır. | Open Subtitles | عزيزتي أعطيهم ما يريدون فقط وأنا متأكد أنهم سيدعونا نذهب |