"سيدمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • yok edecek
        
    • mahveder
        
    • mahvedecek
        
    • mahvedecekti
        
    • mahvolur
        
    • zarar
        
    • yerle
        
    • yok olacak
        
    • mahvedebilir
        
    • yok edecekti
        
    • mahvedebilirdi
        
    Uygulayacağım Addison tedavisi büyük ihtimalle böbreklerinden kalanları yok edecek. Open Subtitles سأبدأ بعلاج داء أديسون مما سيدمر ما تبقى من كليتيك
    Şimdi de kalkmış dünyayı yok edecek adamlarla birlik olmuşsun. Open Subtitles ثم قمت بتشكيل فريق معهم لإنتاج الطاعون الذي سيدمر العالم
    Mutsuz bir yerdeyse, bu, bedeni, zihni ve her şeyi mahveder. Open Subtitles فإن ذلك سيدمر الجسم والعقل وسيدمر كل شيء
    Ben ölünce bu çocuk kendini de bu aileyi de, bu ulusu da 12 ay içerisinde mahveder. Open Subtitles بعدما سأموت، سيدمر ذلك الغلام نفسه والعائلة والأمة في غضون سنة واحدة.
    Dur tahmin edeyim: hayatlarımızı ve bildiğimiz dünyayı mahvedecek antik, dokunaçlı bir şeytan. Open Subtitles دعني أحزر، إنّه شرّ عتيق ذو مجسّات سيدمر العالم الذي نحيا فيه ونعرفه.
    - Tom Jordan oğlumu, emek verdiğim her şeyi ve beraberinde hepimizi mahvedecekti. Open Subtitles توم جوردان كان سيدمر ابنى و كان سيدمر كل شىء فعلته و كل واحد منا. وانت تريدنى أفعل ماذا؟
    Bir gören olursa, tüm kariyerin mahvolur diye düşünüyordum. Open Subtitles إذا ما رآهم أحد، فذلك سيدمر كامل مسيرتك.
    Kendim için fazla değil, ama çok saygıdeğer biriyim duyulursa kasaba zarar görebilir. İyi geceler. Open Subtitles ليس من أجلي ، لكن أنا محترم جداً وذلك سيدمر المدينة إن سمعته ، طابت ليلتك
    Broly tatmin olan kadar tüm evreni yok edecek. Open Subtitles سيدمر و يقتل كل شئ , ثم نبنى عالمنا الخاص
    Bunun gibi güçler yaratmak ve diğer insanlara bu güçleri vermek dünyayı yok edecek. Open Subtitles , تكوين القدرات , اعطاءها للناس سيدمر هذا العالم
    Gardiyan'ın işareti. Tüm yaşamı yok edecek olanın işareti. Open Subtitles إنها علامة الحارس ، و الذى سيدمر جميع الحيوات.
    Patlama gezegenin büyük bir kısmını yok edecek milyonlar ölecek ve aşılması mümkün olmayan bir kül bulutu tarafından etrafı kaplanacak. Open Subtitles , الأنفجار سيدمر الكوكب , يقتل الملايين ويحاصر البقية تحت غيمة منيعة من الرماد
    Senin kadar prestijli birinin içine girdiği böyle bir skandal burayı mahveder. Open Subtitles وفضيحة كهذه, مع شخص بمكانتكِ سيدمر هذا المكان
    Beraber çalışmamız evliliğimi ve bütün hayatımı mahveder. Sana olan sevgim o kadar yakıcıydı ki eninde sonunda sen havucu tutacaksın ben de peşinden geleceğim. Open Subtitles عملنا سويًا سيدمر زواجي، حياتي. الطريقة التي أحببتكِ بها كانت مرهقة،
    Beraber çalışmamız evliliğimi ve bütün hayatımı mahveder. Sana olan sevgim o kadar yakıcıydı ki eninde sonunda sen havucu tutacaksın ben de peşinden geleceğim. Open Subtitles عملنا سويًا سيدمر زواجي، حياتي. الطريقة التي أحببتكِ بها كانت مرهقة،
    İşlerimizi mahvedecek. Hepsi unutulup gidecek. Büyütülecek birşey yok. Open Subtitles ان هذا سيدمر عملي انه ليس بالشء المهم, انا متأكد
    Ve NinjaKatz'in başında olmaya devam ederse, uluslararası genişmeleyi mahvedecek. Open Subtitles ولو استمر في إدارة نينجا كاتز سيدمر التوسع الدولي
    Eğer Bader, Silver Rail'e ilaç vermeye devam etseydi, hekimlik kariyerinizi mahvedecekti. Open Subtitles ان استمر بيدر باعطاء الحبوب للسكة الفضية كان سيدمر عملك
    Biliyorsun eğer spor sayfasını güncel olarak takip etmezsem, günüm mahvolur, sabahtan itibaren. Open Subtitles انت تعلمين تماما لو لم اتابع اولا باول سيدمر هذا عملى سيدمر يومى تما بدايه من يومى
    Gerçi bilemem, döneklik konusunda uzman değilim ama kariyerinize kesin zarar verecektir. Open Subtitles لا أعلم, لست خبيراً في السقوط لكن هذا سيدمر حياتك المهنية
    Mara onu durdurmazsa tüm kasabayı sevdiğin herkesle birlikte yerle bir edecektir. Open Subtitles اذا لم توقفه مارا فأنه سيدمر المدينة بأكملها وكل شخص تحبه فيها
    Philadelphia da ne kadar elektronik araç gereç varsa hepsi yok olacak Open Subtitles لن يكون هنا أناس ,واضمن أنه سيدمر كل جهاز كهرباء فى فلادفيا
    bulduğumuz kanıt makul avukat ve müvekkil arasındaki gizlilik bu herşeyi mahvedebilir. Open Subtitles أي أدلة سنجدها ستكون مرفوضة تطبيقاً لعلاقة الموكل والمحامي السرية سيدمر هذا أي قضية سأعمل عليها
    Lance her şeyi yok edecekti, evliliğimi, ailemi kurmak için 30 yılımı verdiğim her şeyi. Open Subtitles لانس " كان سيدمر كل شيء " زواجي وعائلتي كل شيء قضيت 30 عاماً أحاول بنائه
    Çünkü berbat bir yasa teklifiydi ve Amerikan yaşamının dokusunu mahvedebilirdi. Open Subtitles -كان مشروعاً فظيعاً و سيدمر بنية المجتمع الأمريكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more