Buna alışığım bu yüzden Syracuse Üniversitesi'ni aradım. | Open Subtitles | أنا أعتدتُ ذلك هذا هو السبب الذي جعلني أتصل بجامعة سيراكيوز |
Syracuse polis müdürlüğünden bir kimlik numarasına çıkıyor. | Open Subtitles | سجلات الضمان الاجتماعي الي قسم شرطة سيراكيوز |
Ama Jacquie halan Syracuse Polisi tarihindeki en genç detektif değildi. | Open Subtitles | ولكن عمتك "جاكي" لم تكن اصغر محقق في قسم شرطة "سيراكيوز" |
Vay. Galiba Syracuse'u ardında bırakmışsın. | Open Subtitles | واو يبدو انك استطعت بالفعل نسيان ماحدث للصبي في سيراكيوز |
Ben Dedektif Franks, Syracuse Polisi, iki gün önce bir ceset bulduk. | Open Subtitles | انا المحقق فرانك من شرطة سيراكيوز, وجدنا جثة قبل يومين. |
Daha fazla araştırayım. Tüm kurbanlar Syracuse'a araba sürüm mesafesinde. Yeterli değil, daha kesin bir şey bulmamız gerek. | Open Subtitles | دعني اتعمق اكثر في هذا على مسافة قصيرة بالسيارة من سيراكيوز. نريد شي حاسم. |
Syracuse'da sol bek oynadım. Hadi ya? | Open Subtitles | نعم يا جايك ، لقد لعبت كالظهير في سيراكيوز |
Geçen hafta Syracuse'den bir nakliye katibi geldi tren istasyonundan ayrılmadı bile. | Open Subtitles | فقط الأسبوع الماضي، شخصٌ أحضر بضاعته معه من سيراكيوز لم يتخطى محطة القطار .. |
Syracuse'da yapılan ön gösterimde çok iyiydin. | Open Subtitles | لقد أبدعتي في العروض الأولية في سيراكيوز |
Kayıp bir kampçı, Syracuse'ın dışında bir kurt tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | اختفت العربة، قتل على يد ذئب خارج سيراكيوز |
MÖ 3. asırda, bir Sicilya şehri olan Syracuse'un kralı Hieron, zamanının en büyük mühendislik projelerinden birini gerçekleştirmek üzere Arşimet'i görevlendirir. | TED | في القرن الثالث قبل الميلاد، قام هايرون ملك مدينة سيراكيوز الصِقلٍّية باختيار أرخميدس للإشراف على مشروع هندسي ذو حجمٍ لم يسبق له مثيل. |
Bir sonraki durağımız: Syracuse, New York. | Open Subtitles | سيراكيوز نيويورك محطتنا القادمة |
Syracuse, New York. Bu birinci hakkındı. | Open Subtitles | ٌ سيراكيوز ، نيوورك ٌ هذا واحد |
Seyahat kayıtlarına göre, 1985'te Syracuse Üniversitesi'nde bir konferans vermişsin. | Open Subtitles | طبقاً لسجلات سفرك في عام 1985، قدَّمتَ محاضرة في جامعة "سيراكيوز" |
Senin çok iyi bir detektif olduğunu biliyorlar. Syracuse'da çözdüğün olayları gördüler. | Open Subtitles | إنهم يعلمون أنكِ محققة بارعة، لقد رأوا أرقامكِ في جامعة "سيراكيوز" |
Evet, burası Syracuse gibi değil, bana hatırlatmayı pek sevdiği gibi. | Open Subtitles | أجل، كما تعلم، المكان هنا ليست مثل (سيراكيوز) حيث يُحبّ تذكيري. |
Bradley asla Syracuse Üniversitesinden mezun olmamış. | Open Subtitles | برادلي لم يتخرج من جامعة سيراكيوز |
Evet, Syracuse Şubesi nahoş olacaktır | Open Subtitles | أجل ففرع "سيراكيوز" لايمكن أن يكونوا سعداء |
Siz ikiniz yine Syracuse sokaklarındasınız. | Open Subtitles | انتم تذهبون. الى شوارع سيراكيوز |
David Sadler, 56 yaşında. Hayatı boyunca Syracuse civarında yaşamış. | Open Subtitles | هو عاش تقريبا كامل حياته حول سيراكيوز |
Evet millet, burada daha iyi giyiniyor olabilirsiniz ama kahve Syrakuse'deki kadar kötü. | Open Subtitles | ربما ترتدون بشكل أفضل هنا... لكن القهوة بنفس سوء القهوة في "سيراكيوز" |