Exhampton'a gitmek, yürüyerek iki saat almış olabilir ama kayaklarla. | Open Subtitles | قد تأخذ ساعتين سيرا على الأقدام الى اكسهامبتون فى الثلج, |
Ellerim arkada bağlı halde yürüyerek mi? | Open Subtitles | كيف ؟ سيرا على الأقدام مع يدي مكبلتان خلف ظهري ؟ |
Günaydın çocuklar. yürüyerek bir tur atalım mı? | Open Subtitles | صباحا الخير مستعدون لجولة سيرا على الأقدام ؟ |
Ama bu günlük spamız, şarap barımız, ateşimizi söndürecek bir yer demek ve tüm bunların hepsi yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | ولكن هذا يعني أن سيكون لدينا منتجع صحي في اليوم، بار النبيذ، ومحطة النار، مسافة قصيرة سيرا على الأقدام. |
Eğer işe yararsa, hiç bir paranın satın alamayacağı bir sigortayla buradan yürüyüp gideriz. | Open Subtitles | اذا كان يعمل، ونحن على حد سواء سيرا على الأقدام مع بوليصة تأمين أي مبلغ من المال يمكن شراء. |
Sanırım beş dakikalık yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | حسنا , انها تبعد حوالي خمس دقائق سيرا على الأقدام |
Hem de arabayla değil, yürüyerek. | Open Subtitles | جميل سيرا على الأقدام، وليس بالسيارة واضح |
Son ziyaret ettiğimiz gezegene gemiler giriş yapamıyor. ve Yıldızgeçidinin etrafındaki harabeler Wraithlerin yürüyerek gelmesini sağlayacak. | Open Subtitles | الأطلال المحيطة ببوابة النجوم ستجبر الريث على التقدم سيرا على الأقدام |
Buradan yürüyerek bir kaç saat süren güneydeki eski bir askeri üste tutuyorlarmış. | Open Subtitles | في قاعده عسكريه قديمه في الغابه ساعات قليلة الى الجنوب من هنا سيرا على الأقدام. |
yol kapalı ve şuna da eminiz zifiri karanlıkta yürüyerek gitmemizde imkansız. | Open Subtitles | وسدت هذا الطريق. نحن على يقين من الجحيم لا يمكن أن تحصل من خلال سيرا على الأقدام في الظلام الملعب. |
- yürüyerek gidebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الوصول لهناك سيرا على الأقدام؟ |
Birimiz onu yürüyerek kovalamalıydı çünkü | Open Subtitles | فقد كان من المنطقي لأحد لنا لملاحقته سيرا على الأقدام، |
En yakın kasabaya yürüyerek ancak bir günde gideriz. | Open Subtitles | أقرب مدينة تبعد على الأقل يوم سيرا على الأقدام |
yürüyerek oraya nasıl vaktinde varmayı düşünüyorsunuz acaba? | Open Subtitles | بئسا يا رفاق ، كيف ستصلون إلى هناك في الوقت المحدد سيرا على الأقدام؟ |
Yaklaşık 2.3 km uzaklıktaki altı denizci yürüyerek hızla bize yaklaşıyor. | Open Subtitles | ستة من المارينز حوالي 2.3 نقره سيرا على الأقدام ، يقتربون بسرعة |
Bu arazide yürüyerek on dakika falan alır. | Open Subtitles | هذا، مثل، عشر دقائق سيرا على الأقدام في هذه التضاريس. |
Eve yürüyerek gitmek istiyorsanız benim için hava hoş. | Open Subtitles | إن أردتَ العودة إلى المنزل سيرا على الأقدام، فلا بأس بذلك |
Üç günlük yürüme mesafesinde ve hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه على بعد ثلاثه ايام سيرا على الأقدام من هنا ويتحرك بسرعه |
- yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | سيرا على الأقدام. |
Onu buldun, araçta yanında oturuyordu, ve onun sokağın ortasından yürüyüp gitmesine izin verdin, öyle mi? | Open Subtitles | هل وجدت لها، كان لها في شاحنة الخاص بك يجلس إلى جانبك، ولك السماح لها فقط سيرا على الاقدام في منتصف الشارع؟ |
Öylece yürüyüp gidecek misin? | Open Subtitles | أنت فقط ستعمل سيرا على الأقدام؟ |
Israr ediyorsan, buradan on dakika yürüyüş mesafesinde bir ufak bakkal var. | Open Subtitles | إذا كنت تصر، هناك متجر صغير عشر دقائق سيرا على الأقدام من هنا |
- Chariton en az 20 dakikalık yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | تشارشن تحتاج 20 دقيقه على الأقل سيرا على الأقدام. |