"سيرفض" - Translation from Arabic to Turkish

    • reddedecektir
        
    • reddeder
        
    • reddedeceğini
        
    • diyecek
        
    • Kabul etmez
        
    • kabul etmeyecek
        
    • hayır diyeceğini
        
    Görüşmek istediğinde, o reddedecektir. - Ne diyeceğim? Open Subtitles عندما ستسأل على الاجتماع سيرفض
    Treiber, House tarafından istenmeyen her işlemi reddedecektir. Open Subtitles تريبر سيرفض أي عملية لم يقم هاوس بطلبها
    Hangi deli bir amigo partisi davetini reddeder ki? Open Subtitles أيّ رجل بكامل قواه العقلية سيرفض دعوة لحفلة مشجعات ؟
    Adamı içeri alırsan, avukatını arar ve işbirliğini reddeder. Open Subtitles إذا قبضت عليه، سيتصل بمحاميه على الأرجح و سيرفض التعاون.
    Damien'in tedaviyi reddedeceğini düşünüyorum. Open Subtitles لدي شعور بأن داميان سيرفض العلاج
    Eski keş. Bence o da "hayır" diyecek. Open Subtitles مدمن سابق أعتقد أنه سيرفض
    Kabul etmez demiştim. Open Subtitles قلت لك إنه سيرفض.
    Daha iyi bir kamara teklif etseler kabul etmeyecek mi sanki? Open Subtitles هل سيرفض اذا عُرضت عليه غرفة أفضل؟
    Böyle söylüyorsun çünkü hayır diyeceğini düşünüyorsun. Open Subtitles لا انت تقول هذا فقط لأنك تعتقد بأنه سيرفض
    Francis, kehaneti batıl inanç olarak reddedecektir. Open Subtitles (فرانسيس) سيرفض النبوءة كما لو كانت خرافة.
    ve Glabius bunu reddedecektir. Open Subtitles سيرفض (جلابيوس
    Bir adam aklı evvel olmadıkça onunla gönül eğlendirip kucağına atlayacak bir kızı reddeder mi? Open Subtitles إذا كان يوجد رجُل سيرفض فتاة تغازله وترمي بنفسها عليه فسيكون هو الشخص الغريب
    - Neden biri Senatör olmayı reddeder ki? Open Subtitles لما سيرفض أيُّ أحدٍ منصباً كسيناتور ؟
    Ama Çavuş Dunne'un bir adayı sebepsiz yere reddedeceğini düşünemiyorum. Open Subtitles سيرفض متطوعا بلا سبب
    Müdür Vance'in reddedeceğini düşünmüştüm aslında. Open Subtitles صراحة، ظننت أن المدير (فانس) سيرفض الفكرة
    - Çünkü senden isteyeceğimi Harvey'den istersem... - Hayır diyecek. Open Subtitles لأنّني إذا طلبت من (هارفي) ما أنا على وشك أن أطلبه منك، سيرفض ذلك حتماً
    - O zaman söyleme. Kabul etmez çünkü. Open Subtitles -لا تقل هذا.والا سيرفض
    Şerif toplantısını yapmak üzere ve Winchester da imzalamayı kabul etmeyecek. Open Subtitles (عمدة البلدة) أوشك أن يعقد إجتماعه و(وينتشيستر) سيرفض التوقيع
    Böyle olacağını biliyordum. Kral denen herifin hayır diyeceğini biliyordum. Open Subtitles توقعت ما حدث، علمت أن ذاك الملك سيرفض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more