"سيريدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • isteyecekler
        
    • isteyeceklerdir
        
    • isterler
        
    • isteyecek
        
    • isteyecektir
        
    • istiyorlar
        
    Ve doğal olarak meslektaşların sızıntının kaynağını öğrenmek isteyecekler, ancak asla bulamayacaklar. Open Subtitles وزملائكم سيريدون معرفة من سرب البيانات ولكنهم لن يعثروا على أي شيء
    İnsanlar bizim burada yapabildiklerimizi görünce, bunun bir parçası olmak isteyecekler. Open Subtitles حين يعرف الناس ماذا نستطيع ان نفعل هنا سيريدون ان يكونوا جزءا من ذلك
    Büyük ihtimalle bir kalp pili takmak isteyecekler. Open Subtitles اه,في الغالب سيريدون وضع منظم ضربات القلب
    Hem lehimizde olsalar ya da bir sey istemeseler bile isteyeceklerdir. Open Subtitles بالاضافة، حتى لو كانوا قنوعين أو لا يريدون أيّ شيء سيريدون
    Ve farklı insanlar bu düğmeleri farklı değerlere ayarlamak isteyeceklerdir. TED و أناس مختلفون سيريدون ضبط الصندوق في أماكن مختلفة.
    Bayanlar, senin de bildiğin gibi daima daha büyük bir ağaca taşınmak isterler... Open Subtitles فقبل أن تدرك سيريدون جميعاً الانتقال لشجرة أكبر
    Bu listedekilerle beraber, yaklaşık bin kişi oynayacağımız pornoyu kesinlikle almak isteyecek. Open Subtitles مع هذه القائمة البريدية، معنا على الأغلب 1000شخص سيريدون رؤية فيلماً إباحياً لنا
    Bir sürü insan bu anlaşmayı yapmak isteyecektir Fakat bizim bir geçmişimiz var Open Subtitles والكثير من الناس سيريدون عمل هذا التعاقد لكن التاريخ بجانبنا
    Biliyorum onlar filmde nasıl göründüğümü görmek isteyecekler. Open Subtitles أعلم بأنهم سيريدون رؤية شكلي على شريط فيلمي
    Kardeşin için çalışan adamlar öç almak isteyecekler. Open Subtitles الرجال الذين يعملون عند أخيك سيريدون الإنتقام.
    Adam kardeşin için çalışan adamlar intikam isteyecekler. Open Subtitles ادم الرجال الذين يعملون لدى اخوك سيريدون الانتقام
    Tam olarak nasıl hayatta kaldığını ve hastanenin neler yaptığını bilmek isteyecekler. Open Subtitles سيريدون معرفة كيف تمكن من النجاة وماذا فعلت هذه المستشفي بالضبط
    Şimdi öncesinden daha çok öldürmek isteyecekler seni. Open Subtitles سيريدون قتلك الآن, أكثر من أيِّ وقتٍ مضى.
    İnsanlar hapse girdiğim an bunu devam ettirmek isteyecekler. Open Subtitles الناس سيريدون أن يكملوا هذا المرة ريثما أصبح في السجن.
    Bugün yaşanılanlardan sonra efendim, halkın büyük bir kısmı uyanık. Eminim bizzat sizden duymak isteyeceklerdir. Open Subtitles بعد ما حدث اليوم يا سيدي، فالكثير جداً من الناس لازالوا متيقظين، أنا واثق أنهم سيريدون أن يسمعونك الليلة
    Eğer hala bir şans varsa hala bir umut da vardır. Bence Aang'in bunu denemesini isteyeceklerdir. Open Subtitles إذا كانت هناك فرصة و أمل أعتقد أنهم سيريدون من آنـج الذهاب
    Nasıl çalıştığını anlamak isteyeceklerdir. Open Subtitles أنت مجرد وعاء سيريدون الحصول على ما يجعلك مميزاً
    Eminim ki bunlardan bazılarını isteyeceklerdir. Open Subtitles لأننى متأكّده أنهم سيريدون بعض هذه الأشياء
    Çakallar bu adamın yakalanmasını istiyorlar. İşlerine zarar veriyor. Eğer avukatlar da göçmenleri gerçekten umursuyorlarsa, sorumlu olan kişiyi bulmak isteyeceklerdir. Open Subtitles وإذا كان المحامون يأبهون حقاً بشأن المهاجرين سيريدون معرفة المسؤول أيضاً
    Affedersiniz, sizce insanlar gelir gelmez taquito isterler mi? Open Subtitles أتظنين أن الناس سيريدون التيكيلا بينما يدخلون؟
    Ruslar seni cezalandırmak isteyecek, ama sadece hayatta kalmaya devam edersen. Open Subtitles الروس سيريدون معاقبتك ولكن فقط ما دمت حيا
    Frank ve Alice bütün çocuklarini tutmak isteyecektir. Open Subtitles أعرف، فرانك وأليس سيريدون أن يأخذوا كل الأطفال معهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more