"سيساعدها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yardım edecek
        
    • faydası
        
    • yardımcı olacak
        
    • yardımı olacak
        
    • yararı
        
    • yardım edecekse
        
    • yardım edeceğini
        
    Ve solunumuna, ciğerleri işlevini yerine getirene kadar yardım edecek. Open Subtitles وهذا سيساعدها على التنفس حتى تعود لحالتها الطبيعية
    Biraz ışık görebiliyor olması ona mutlaka yardım edecek. Open Subtitles الحقيقة بأنها يمكن أن ترى بعض الضوء سيساعدها بالتأكيد
    Nöbet yerine kalp krizi geçirseydi, faydası olabilirdi. Nöbet mi? Open Subtitles سيساعدها ذلك إن كانت تصاب بأزمة قلبية لا نوبة
    Bu yüzden rahim içinde ameliyatın faydası olmaz. Open Subtitles لضخ الدم لكامل الجسم ... لذا لا عملية جراحية في الرحم أو في غيره . سيساعدها
    Orada kendisine ihtiyaçları konusunda yardımcı olacak bir görevli atanacaktır. Open Subtitles سيتم تعيين مدير لحالتها ومساعد رئيسي سيساعدها على تلبية احتياجاتها.
    Tam olarak nasıl yardımı olacak bunun? Open Subtitles وكيف سيساعدها ذلك بالضبط؟
    Onu başka bir yere götürürsem, yararı olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles هو يعتقد أن نقلها إلى مناخ آخر سيساعدها
    Annen her zaman benim yanımda oldu ve bir çift gibi görünmek ona yardım edecekse o zaman ben bunu yapmak istiyorum. Open Subtitles أمك دائماً كانت موجدة لأجلي و إذا كنا ثنائي سيساعدها إذا سأفعل ذالك
    Ve buradan kurtulmasına yardım edeceğini söylüyordu. Open Subtitles وكانت دائما تقول أنه سيساعدها على الرحيل من هنا
    Dinle, bu uyumasına yardım edecek, sonra tüm gece parti yapacağız. Open Subtitles إسمعي , هذا سيساعدها على النوم بعد ذلك يمكننا ان نحتفل طوال الليل
    Kırmızı gömlekli bir polis memuru otobüse binmesinde yardım edecek. Open Subtitles حضرة الضابط بالقميص الأحمر سيساعدها في الركوب
    Komşuları ona yardım edecek. Open Subtitles سيساعدها جيرانها على تخطي ذلك
    - Finansal olarak yardım edecek. Open Subtitles سيساعدها مالياً
    Bunların ona çok faydası dokunacak. Open Subtitles إذن ، ذلك سيساعدها كثيرا
    Ana ile konuşabilirim tabii faydası olacağını düşünüyorsan. Open Subtitles ،(أعتقد أنني أستطيع التحدث مع (آنا إن كنتِ تظنين أن هذا سيساعدها
    - Sarah öğrenmezse,duruma faydası mı olacak? Open Subtitles -و عدم معرفة (سارة) بما حدث سيساعدها ذلك؟ -أنت لم تكن هناك , كيف أنت متأكد؟
    Bu da kolunun güçlenmesine yardımcı olacak. Open Subtitles الذي تحتاجه. وهذا سيساعدها على تقوية ذراعها.
    Yeni insanlara alışmasına yardımcı olacak bir sosyal hizmetliyle terapiye devam edecek. Open Subtitles ستواصل علاجها النفسي مع أخصائي إجتماعي و الذي سيساعدها على التكيّف في بيئتها الجديدة
    Debra'ya yardımcı olacak biri zaten var. Ben. Open Subtitles ديبرا لديها من سيساعدها وهو أنا
    Beth'in tutulduğu her saat onu kaçıran şahsı tespit etmesine yardımı olacak şeyleri gözlemleme şansını artırıyor yani, karınızın masal anlatacak kadar yaşamasına izin verme şansı da azalıyor. Open Subtitles كل ساعة إضافية يتم التحفظ بها على (بيث) , الفرص تزداد انها ستعرف شيئا سيساعدها على معرفة خاطفها
    Çok yararı olurdu. Open Subtitles انه سيساعدها كثيرا
    Eğer Marlon'a karşı olan sinirinin geçmesine yardım edecekse, bir arkadaş olarak, her ikisine de böyle bir şey borçluyum, öyle değil mi? Open Subtitles إذا كان هذا سيساعدها لتنسى ( أنّها غاضبة من ( مارلون ،أنا أدين بذلك لكلاً منهما كصديق، أليس كذلك ؟
    O kadar paranoyaksın ki bu evliliğin ona yardım edeceğini göremiyorsun. Open Subtitles إنّك ارتيابيّ جدًّا لدرجة أنّك تعجز عن إدراك أن هذا العرس سيساعدها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more