"سيستغرق وقتاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman alacak
        
    • zaman alır
        
    • zaman alacaktır
        
    • uzun sürebilir
        
    • zamanımı böyle sikim
        
    • uzun sürecek
        
    • uzun süreceğini
        
    Öyleyse yayılması, havadan gelen bir virüsten daha fazla zaman alacak. Open Subtitles لذا سيستغرق وقتاً طويلاً حتى ينتشر كما يفعله الفيروس المنتقل جواً؟
    Belki otele gitmek istersin. Biraz zaman alacak. Open Subtitles قد تريد العودة الى الفندق هذا سيستغرق وقتاً
    Bu çok uzun zaman alır. Bununla direk içlerinden geçebilirim. Open Subtitles سيستغرق وقتاً طويلاً، بواسطة هذا أستطيع الوصول إليهم بسرعة
    Av partisi düzenlemek zaman alır. Open Subtitles اسمع، سيستغرق وقتاً بأن تنظم للصيد حسنا؟
    Ama şimdi ışığın kaynağına doğru ilerlediğinden ışığın ona ulaşması daha az zaman alacaktır ve ışık demetlerini daha sık gözlemleyecektir. TED ولكن الآن، بما أنها تسافر باتجاه مصدر الضوء، سيستغرق وقتاً أقل حتى يصل إليها، وسترصد الموجات على نحو متكرر أكثر.
    İstediğimizi alacağız. Ama biraz uzun sürebilir. Open Subtitles سنحصل على ما نريده لكن هذا سيستغرق وقتاً
    Neden zamanımı böyle sikim sonik bir şeye harcayayım? Open Subtitles لماذا سيستغرق وقتاً أكثر للقيام بذلك؟
    İnsanlar üretmek, bu biraz zaman alacak, değil mi? Open Subtitles بناء البشر ، هذا سيستغرق وقتاً ، أليس كذلك؟
    Tam bir teşhis biraz zaman alacak ama ilk eşleşmeler birçok genomdaki genetik materyalleri gösteriyor. Open Subtitles التشخيص الكامل سيستغرق وقتاً ولكن رسم الخرائط الأولية يشير إلى وجود مواد جينية من الجينيوم المتعدد
    Belki uzun zaman alacak ve sonra muhteşem. Open Subtitles و سيستغرق وقتاً طويلاً. ثم تكون علاقتنا مثالية.
    Büro, belli şahıslarla görüşebilmek için mahalli polis teşkilatlarıyla müşterek çalışıyor ama biraz zaman alacak. Open Subtitles الوكالة تعمل مع بعض ضباط الشرطة المحليين للطرق على الأبواب، لكن الأمر سيستغرق وقتاً
    Gerçek sahiplerini bulmak için senetlerin seri numarasını takip ediyoruz ama biraz zaman alacak. Open Subtitles إننا نتتبّع الأرقام التسلسليّة للسندات لتحديد الملاّك الأصليين، لكن ذلك سيستغرق وقتاً.
    Metal üzerinde kurumuş çok doku var. Onları kazımak zaman alacak. Open Subtitles الكثير من الأنسجة الجافة على المعدن، كشطها سيستغرق وقتاً.
    - Bu da zaman alır. Open Subtitles فيما يتعلق بواجب الحماية وهذا سيستغرق وقتاً
    Uzun zaman alır mı sence? Open Subtitles إذاً هل تظنين أن الأمر سيستغرق وقتاً طويلاً؟
    Peşlerine bir kaç adam taktım. Ama biraz zaman alır. Open Subtitles سأكلف بعض الرجال سيستغرق وقتاً
    Dosyalar mühürlü, biraz zaman alır. Open Subtitles الملفات محمية، لذا الأمر سيستغرق وقتاً
    Güvendiğim bazı kişileri aradım. Ama onları aktive etmek zaman alacaktır. Open Subtitles أجريتُ بعض المكالمات لأشخاصٍ أثق بهم، لكن سيستغرق وقتاً للقيام بنشاطهم...
    Kalıcı bir ev arıyorlarmış ama bu da zaman alacaktır. Open Subtitles إنهم يبحثون عن بيت دائم لها لكن هذا سيستغرق وقتاً تعرف
    Er ya da geç bize ileteceklerdir ama uzun sürebilir. Open Subtitles إنهم سيسلمونا الأوراق بالنهاية ولكن هذا سيستغرق وقتاً
    Neden zamanımı böyle sikim sonik bir şeye harcayayım? Open Subtitles لماذا سيستغرق وقتاً أكثر للقيام بذلك؟
    Normalden daha uzun sürecek ama söz, seni buradan çıkartacağız. Open Subtitles سيستغرق وقتاً أطول من المعتاد لكننا سنخرجك من هنا, أعدك
    Üzerini değiştirmesinin uzun süreceğini düşünmemiştim, bunların hepsi çok şaşırtıcı. Open Subtitles لماذا ؟ لم أكن أظن أنه سيستغرق وقتاً طويلاً حتى يعود لإرتدائهم أنه لأمر محير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more