"سيستمع" - Translation from Arabic to Turkish

    • dinler
        
    • dinleyecek
        
    • dinleyecektir
        
    • dinlemez
        
    • dinleyeceği
        
    • dinleyeceğini
        
    • dinlemeyecek
        
    Köprücük kemiğim kırıldı. Neyse, en azından patronum beni dinler artık. Open Subtitles على الاقل رئيسي سيستمع الى الان بعد ان كسرت عظم ترقوتي
    - Peder Gregory seni dinler. - Ben onunla konuşmak... Open Subtitles سيستمع الاب غريغورى اليك لا اريد ان اتحدث الى
    Neden babamla konuşmak istemiyorsun? O, seni dinler. Open Subtitles ربما عليك ان تتحدث الى ابي انا واثقة بانه سيستمع لك هذه المره
    Ev sahipleri kurulu şimdi Bay Costanza'nın ifadesini dinleyecek. Open Subtitles والآن سيستمع اتحاد السكّان إلى شهادة السيد كوستانزا.
    Laura'nın kendisini gerçekten dinleyecek birisiyle konuşmak için can attığını biliyorum. Open Subtitles أعرف لورا حقا حكّ للكلام مع شخص ما الذي سيستمع إليها حقا.
    Beni dinleyecektir. Konuşmama izin verin. Open Subtitles هو سيستمع لي، أَنا متأكد ألن تتركنى أتكلم معه؟
    Milleti uyarmaya çalıştım ama ihtiyar bir ayyaşı kim dinler ki? Open Subtitles حاولتتحذيرالرفاق، لكن من سيستمع إلى شيخ ثمل؟
    Babam pisliğin tekidir ama beni dinler. Babamla konuşmama izin ver lütfen. Open Subtitles أبي وغد ولكنه سيستمع إلي دعني أتحدث مع أبي أرجوك
    O bir pisliktir ama dinler. Lütfen, lütfen onu aramama izin ver. Open Subtitles انه احمق ولكنه سيستمع ارجوك دعني اتحدث معه
    Ona bunu yapmak zorunda olmadığını söylemelisin. Seni dinler. Open Subtitles يجب عليك إخباره بأنه غير مُضطر أن يفعل ذلك هو سيستمع اليك
    Onunla yüz yüze konuşmaya gitsem, beni dinler mi? Open Subtitles أتعتقد بأنه سيستمع إليّ إذا ذهبت إليه شخصياً ؟
    Gidip onunla konuşman gerek, çünkü seni dinler, çünkü o... o... seni deli gibi seviyor. Open Subtitles وأحتاجك أن تكلميه لأنه سيستمع لك لأنه ..
    Belki şimdi gerçekten dinler. Open Subtitles يا جماعة ربما سيستمع بجدية الآن من ؟
    Ama adam o durumdayken, sizi dinleyecek değil. Open Subtitles لكن لا يبدو الأمر وكأن الرجل سيستمع إلى الكثير من الأسباب في حالته
    Yargıç, kefaleti yeniden değerlendirmek için yaptığım talebimi dinleyecek. Open Subtitles سيستمع القاضي لاقتراحي بإعادة النظر في الكفالة
    Mantıklı bir açıklamayı dinleyecek birisi yok mu burada? Open Subtitles هل يوجد أي أحد هنا سيستمع إلى صوت العقل؟
    ve bence Seth seni, anne-babasından daha çok dinleyecektir şu an. Open Subtitles وأظن أنه سيستمع لكِ بخلاف سماعه لوالديه حالياً
    Durumu iyi açıkladın. O da iyi bir adam, seni dinleyecektir. Open Subtitles لقد طرحتى القضية جيداً وهو رجل صالح, سيستمع إليكِ
    - Onu bizimkinin öldüğüne ikna etmeniz lazım. Sizi dinleyecektir. Geçmişiniz var. Open Subtitles عليكما إقناعه أن مسلسلنا منتهي، سيستمع لكما لما بينكما من تاريخ.
    Jane deriz, Shirley, Lucy, Edna deriz... ve kimse bizi dikkatlice dinlemez. Open Subtitles تقول جين،شيرلي،لوسي إدنا ولا أحد سيستمع عبر موجات الإرسال
    Kocam adamın laf dinleyeceği konusunda kendini kandırıp duruyor. Open Subtitles و زوجي يستمر في تضليل نفسه باعتقاده أن سيستمع لصوت المنطق
    Ama kimsenin dinleyeceğini sanmam. Open Subtitles نعم انا اعرف الأمور كلها انا فقط لا اظن ان احدا سيستمع
    - Kimse dinlemeyecek. - Ha? Üzgünüm. Open Subtitles لا أحد سيستمع أنا آسف هل قلت شيئاً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more