Uzun boylu kumral bir kurbanın daha peşine düşecek ve daha kötü işkence edecek. | Open Subtitles | سيسعى خلف سمراء طويلة أخرى و التعذيب سيكون أسوأ |
Muhtemelen sol gözümün peşine de düşecek. | Open Subtitles | أشك أنه سيسعى خلفي من أجل عيني اليسرى أيضاً |
Muhtemelen beni bulmak için senin peşine düşecektir. | Open Subtitles | أكبر الظنّ أنّه سيسعى في أثركَ أملًا في العثور عليّ |
Buraya gelip Karanlık Hado'yu Ryu'nun açığa çıkardığını anlarsa kesinlikle peşin düşecektir. | Open Subtitles | قد يأتي هنا ويكتشف أن ريو من أطلق الهادو المظلم سيسعى بالتأكيد خلفه |
- Ama bütün kararlarında olduğu gibi.. ..önce tavsiye isteyecek. | Open Subtitles | لكن كما هو الحال في كل قراراته سيسعى أولاً للمشورة |
Bu yüzden Mason Natalia'yı öldürdü. Bu yüzden Mira'nın peşinde. | Open Subtitles | لهذا السبب جعل مايسن يغتال ناتاليا ولهذا السبب سيسعى وراء ميرا |
Orasını anladım ama birinin benim peşime düşeceğini nereden anladın? | Open Subtitles | أفهم ذلك، لكن كيف عرفتما أنّ هُناك شخص سيسعى ورائي؟ |
O dışarda kaldığı müddetçe başka kimi tutukladığım önemli değil eninde sonunda senin için gelecek. | Open Subtitles | لو ظل طليقًا، لا يهم أي أحد آخر أعتقله سيسعى خلفك في النهاية |
Sonra onun sevdiği biri ya da senin sevdiğin biri onun peşine düşecek ve bu böyle hiç kimse kalmayana kadar devam edecek. | Open Subtitles | ثم بعدها شخصاً آخر يحبها سيسعى خلفكِ أو خلف من تحبين ثم واحد بعد الآخر حتى لا يبقى أحد |
Eğer davayı düşürmezsek sonuna kadar peşimize düşecek. | Open Subtitles | و إن لم نٌسقط الدعوى سيسعى خلفنا للتواطؤ. |
Eğer davayı düşürmezsek gizli anlaşma için peşimize düşecek. | Open Subtitles | و إن لم نسقط الدعوى، سيسعى خلفنا للتواطؤ. |
Sonra da sizin peşinize düşecek. | Open Subtitles | وذلك يعني أنّه سيسعى خلفك لاحقًا |
Burada olduğumu biliyor. Carly'nin peşine düşecektir. | Open Subtitles | إنه يعرف أنني هنا سيسعى لكارلي |
Eduardo, bunu böyle bırakmayacak, peşine düşecektir. | Open Subtitles | لن يفوت ادواردو هذا سيسعى خلفك |
Anlaşma kötü sonuçlandığı için aracılık etmenden ötürü peşine düşecektir. | Open Subtitles | عندما تفسد الصفقة ديون ) سيسعى خلفك ) لانك من أعددها |
Bodaway Macawi sizin Bridget olduğunuza inanıyorsa tekrardan peşinize düşecektir. | Open Subtitles | ولو كان (بوداواي ماكاوي) يعتقد أنّكِ (بريدجيت)، فبكلّ تأكيد أنّه سيسعى خلفكِ مُجدداً. |
Ancak şunu aklından çıkarma kendini pis bir öykünün kahramanı olarak göstermek isteyecek. | Open Subtitles | ولكن تذكر, بأنه سيسعى لتلميع صورته كبطل لحكاية دنيئة. |
Ve suçlu bulunursan, savcılık, ömür boyu hapis isteyecek. | Open Subtitles | واذا وجدوك مذنبه، فإن الادعاء العام سيسعى دون حصولك على الافراج المشروط |
Kalplerinizde yaşayacak hatıram dışında, ...bırakacak tek bir mirasım var, İsrail'in bütünlügü, ...12 kabile şimdi birarada, ayrılırlarsa hepsi bağımsızlık isteyecek, ...ama şimdi siz kabilelerin büyükleri önümde yıkılmaz, ...bir bütünlük içinde duruyorsunuz. | Open Subtitles | باستثناء ذكراى التى ستعيش فى قلوبكم فإننى أترك لكم ذكرى واحدة لإسمى و هى " وحدة إسرائيل" رمز للقبائل الإثنى عشر ، الذين إذا انفصلوا ، فكل سيسعى للهيمنة |
Bir cerrahın ameliyat ettiği urdan aldığı intikamdan daha fazla intikam peşinde değilim. | Open Subtitles | ليس الانتقام هو ما أسعى إليه .. كما لو أن الجرّاح سيسعى للانتقام من الورم الذي يُزيله |
Her halükarda senin ailenin peşinde. | Open Subtitles | إنه سيسعى وراء عائلتك فى كلا الحالتين |
- Hayır. Yakın zamanda hapisten çıkacağını duymuştum. Peşime düşeceğini hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | كلاّ، لقد سمعتُ أنّه كان سيخرج من السجن قريبا، لمْ أتخيّل قط أنّه سيسعى ورائي |
Beni öldürdükten sonra senin için gelecek. | Open Subtitles | بعد أن يقتلني، سيسعى خلفكِ. |