Bazılarınız ise birine şahitlik edecek, bir şeye, ve kabul edecek. | Open Subtitles | وهناك البعض الذين سيشهدون لصالح أي شخص و أي شيء |
Burada buna şahitlik edecek 6 adamım var. Kimse hikayene inanmaz. | Open Subtitles | لديّ 6 رجال سيشهدون بذلك، ولا أحد سيصدق قصتك أبدًا. |
Uykusunda öldüğü için, duman yutmasının acı ve çilesini hafifletmiş olabileceği yönünde tanıklık edecek uzmanları var. | Open Subtitles | لديهم خبراء سيشهدون ان منذ انها ماتت أثناء نومها فتنشق الدخان عزل ألمها و معاناتها في الحقيقة |
Bana ve birbirlerine tanıklık edecek 30 kardeşim daha vardı. | Open Subtitles | ولدي 30 شقيقاً آخرين سيشهدون لصالحي وللآخرين |
Eminim arkadaşların da bunu doğrulayacaktır. | Open Subtitles | وأنا واثق أني إن سألت أصدقائك، سيشهدون بذلك؟ |
1,400 öğrenci orada olduğumuzu doğrulayacaktır. | Open Subtitles | 1.400 طالب سيشهدون على هذا |
Olay o noktaya gelirse, sana saldırdığını gördüklerine yemin edecek şahitler bulurum. | Open Subtitles | يمكنني إيجاد بعض الناس الذين سيشهدون برؤيته يتعدى عليك، إن وصل الأمر لهذا |
-Çoğu senin şeytanlıklarına şahitlik edecektir. -Ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | الكثير سيشهدون إلى شرّك- ماذا تفعل؟ |
Ancak şahitlerinin hepsi aynı gerçeklere tanıklık edecek. | Open Subtitles | ...لكن كل شهوده سيشهدون ...على... الحقائق نفسها |
Olay o noktaya gelirse, sana saldırdığını gördüklerine yemin edecek şahitler bulurum. | Open Subtitles | يمكنني إيجاد بعض الناس الذين سيشهدون برؤيته يتعدى عليك، إن وصل الأمر لهذا |