Nobel kazanmam acayip iyi oldu çünkü artık beni kovman çok zor olacak. | Open Subtitles | انه أمر جيد للغاية ان أربح جائزة نوبل لأنه الآن سيصعب عليك طردي |
Yine de yerlerini bulmak çok daha zor olacak, artık yayınlama yapmadıklarına göre. | Open Subtitles | لكن سيصعب علينا تحديد موقعهما بعد انقطاع الاتصال بيننا |
Seni bu sıralar görmem biraz zor olacak. Anladın mı? | Open Subtitles | سيصعب عليّ أن أراكِ على المدى القصير، أتفهمين؟ |
O zaman onu şehire girmeden vurmanız gerekiyor. Eğer ülkeden çıkarlarsa, yakalanmaları çok zor olur. | Open Subtitles | اذاً افعلها قبل أن يصل للمدينة اذا هبط, سيصعب الامساك به |
Çünkü bu sadece insanların doğru bilgi almasını zorlaştırır. | Open Subtitles | لأن هذا فقط سيصعب حصول الناس على المعلومات الصحيحة التي يحتاجونها |
Bilmiyorum ama, kartsız yaptığın hırsızlıkları yapmak oldukça zor olacaktır. | Open Subtitles | لا أعرف، ولكن هذا سيصعب عليك الأمر بشكل جميل لتكون سارق متسلق |
Bence güç değil zaten barışı korumak biz yaşlılar için. | Open Subtitles | ولا أظنه سيصعب على رجلين مثلنا الاحتفاظ بالسلام |
Diyorum ki, bırakmak benim için çok zor olacak, özellikle de resitalden önce. | Open Subtitles | أقول أنه سيصعب عليّ الإقلاع، خصوصاً قبل العرض الرئيسي |
Bugün konuşmak benim için çok zor olacak çünkü az önce babamın öldüğünü öğrendim. | Open Subtitles | سيصعب علي التحدث اليوم لأنني علمت للتو أن والدي توفي. |
Ama onun yerini bilmediğine göre onu öpmek biraz zor olacak sanki. | Open Subtitles | لكن، سيصعب عليكَ أن تقبّلها عندما لا تعرف مكانها. |
Eğer çark edip bir anlaşmaya varmaya razı olmazsan beraber hükümet kurmamız zor olacak. | Open Subtitles | الا اذا حصلت على اتفاق توافقي والا سيصعب علينا تشكيل حكومة |
Onu burada tutmak zor olacak. Senin o ufak cadı şansımızı biraz daha yükseltebilir. | Open Subtitles | سيصعب إبقاؤه هنا، وساحرتك الصغيرة سترجّح الاحتمالات لصالحنا |
Tekrar ameliyat edebiliriz ama sinir zedelenmesini gidermek çok zor olacak ve durumunu daha da kötü yapabililir. | Open Subtitles | ولكن أي ضرر في الأعصاب متبقى سيصعب إصلاحه ويكن يزيد من الأمر سوءًا |
Duyması zor olacak ama bilmen gerek bunu. | Open Subtitles | أعلم بأنه سيصعب عليك سماع هذا لكن لابد أن تسمعيه |
Bu adamların benim peşimde olmasının sebebi buna inanmak zor olacak biliyorum ama ben aslında gizli bir ajanım. | Open Subtitles | ،سبب تعقب هؤلاء الناس لي وأعلم أن هذا سيصعب تصديقه لكن، أنا عميل سري |
Bu öğrencileri oy verip ilk siyah başkanlarını seçmeye ikna etmen zaten yeterince zor olacak. | Open Subtitles | سيصعب عليك الآن إقناع الطلاب بالتصويت لرئيسهم الأسود الأول وانتخابه. |
Hatta, o kadar farklı noktada parallelikler var ki hepsinden bahsetmek zor olacak, ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım Bunları hatırlayan var mı? | TED | في الحقيقة، العديد من النقاط المختلفة التي لها صدى التي سيصعب جمعها سوياً، لكني سأحاول أقصى ما أستطيع. هل يتذكر أي منكم هذه؟ |
Umarım aldığın şeye bir şey yazdırmadın. Kaçınılmaz boşanmaları gerçekleştiğinde iade etmen zor olur. | Open Subtitles | مهما كان ما ابتعتيه آمل بأن لا يكون نقشاً لأنه سيصعب الأمور بعد طلاقهما المحتوم |
Üzgünüm, bu seni göz ardı etmeyi zorlaştırır. | Open Subtitles | آسف، سيصعب عليَّ تجاهلك أكثر |
Muhalefet lideri olduğu için Senatör Amidala'yı başkentten uzaklaştırmak oldukça zor olacaktır. | Open Subtitles | بصفتها قائدة المعارضة سيصعب جداً إقناع السيناتور أميدالا بمغادرة العاصمة |
Bizimle dövüşürken bu koşulları sağlaman güç olacaktır. | Open Subtitles | سيصعب عليكَ استيضاح .تلكَ المناحي بينما تقاتلنا |
Şu an inanması size çok zor gelecek ama bu imkânsız bir şey bu. | Open Subtitles | سيصعب عليك فهم ذلك ...لكن هذا فقط |