Tiroid sadece kalbi zayıflatmaya yarar. | Open Subtitles | تأثير الثيرويد سيضعف قلبه فقط |
Tiroid sadece kalbi zayıflatmaya yarar. | Open Subtitles | تأثير الثيرويد سيضعف قلبه فقط |
Sizin iksir bunlardan biri öldürebilir, sadece geri kalanı onları öldürmek için bizim için yeterli zayıflatabilir hangi. | Open Subtitles | جرعتك تستطيع أن تقتل أحد منهم مما يعني أنه سيضعف البقية كفاية لنقتلهم |
Rinaldo'nun bu konuda hatasını kanıtlayabilirsem bu tüm davasını zayıflatabilir. | Open Subtitles | لو استطعت إثبات خطأ (رينالدو) في هذة النقطة فذلك سيضعف قضيته |
Kömür çıkartmak için öyle gözümüz dönmüştü ki terk edilmiş Blanton Köprüsünün tünelleri zayıflatacağını düşünmedik ama... hata etmişiz. | Open Subtitles | كنّا طامعين جداً لذلك الفحم .. لم نكن نتصورّ بأنّ جسر بلانتن المهجور سيضعف االنفق، ولكنّنا كنّا مخطئين .. |
Görmesini zayıflatacağını mı düşünüyorsunuz yani? | Open Subtitles | وماذا؟ أأنت خائف أنه سيضعف من رؤيته؟ |