"سيطرة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • kontrolü
        
    • üzerinde kontrolüm
        
    • üzerinde güç
        
    Gidemezler, nakil olamazlar. - Hayatlarının kontrolü kendilerinde değil. Open Subtitles لا يمكنهم المغادرة أو الإنتقال ولا يوجد لديهم سيطرة على حياتهم
    İnsanlar işlerine hapsolmuşlar hayatlarının kontrolü onlarda değil, söz hakları yok. Open Subtitles إنهم محجوزين فى أعمالهم ولا يوجد لديهم سيطرة على حياتهم لم يوافقوا
    İkimizden sadece birinin hareketlerim üzerinde kontrolü olduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles ولا بدّ أنّك تدرك أنّ واحداً منّا فقط له سيطرة على أفعالي
    Sanki hiç bir şey üzerinde kontrolüm yokmuş gibi. Open Subtitles أشعر كأن ليست لدي أي سيطرة على شيء
    Hepimiz seçtik. Ama başka hiçbir şey üzerinde kontrolüm yok. Open Subtitles لكن ليس لي سيطرة على أي شئ أخر
    Bu yüzden kendini kan dökerek tatmin olacağı durumlara sokacak, bunun hayatı üzerinde güç ve kontrol sahibi olduğunu düşünüyor. Open Subtitles و بالتالى، سيضع نفسه فى مواقف حيث يمكنه الشعور بالنشوة من تدفق الدماء الذى يراه كقوة و سيطرة على حياته
    Hipnotizma mı? Zihin kontrolü mü? Düşüncelerini onlara aşılıyorsun, bu mu? Open Subtitles تنويم مغناطيسي , سيطرة على العقل أنت تزرع أفكارك فيهم .
    kontrolü sağlamak için de daha düşük etkili ikinci bir dedikodu. Open Subtitles وأخرى غير مثيرة لنستخدمها كأداة سيطرة على الوضع
    Beyni yıkanmış, zihin kontrolü altında, artık nasıl satabilirsen. Open Subtitles غسيل دماغ، سيطرة على العقل، أياً ما تريدين عرضه
    kontrolü kaybettik Kaptan. Open Subtitles لا يمكنني السيطرة عليها يا سيدي. ليس هناك سيطرة على الطائرات يا كابتن.
    kontrolü kaybettik Kaptan. Open Subtitles لا يمكنني السيطرة عليها يا سيدي. ليس هناك سيطرة على الطائرات يا كابتن.
    İlk köpekle tamamen aynı acıyı hissediyormuş fakat şartlar üzerinde hiçbir kontrolü yokmuş. TED إنه يتعرض لنفس القدر من الالم بالضبط مثل الكلب آخر في الصندوق الأول ولكنه ليس لديه سيطرة على الظروف في العموم الكلب الاول يستطيع ان يكون راضياً
    Yörüngesel bir şekilde atıyordum ve sadece tek bir renk vardı ve ortaya geldiği zaman bütün boya boşalıyordu durdurmak için oraya koşmak zorunda kalırdım, arya girmeden kontrolü sağlayacak bir aletim yoktu. TED رميت به الى المدار ، وكان لون واحد فقط ، وأبقى الطلاء عندما حصلت على المركز ، ينفد ، لذلك اضطررت لتشغيل في هناك ، لم يكن لديه أي سيطرة على حنفية عن بعد.
    Ve belki gözler Nikki üzerinde güç sahibi olmanın bir yoluydu. Open Subtitles ولربّما العيون كانت وسيلة لإمتلاك سيطرة على (نيكي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more