Ve senin oğlun cinayetten tutuklanacak. | Open Subtitles | و ابن سيعتقل لجريمة قتل أمتأكد من أنك تريد فعل هذا ؟ |
Eğer hastaneye götürürsen tutuklanacak diye korkuyorsun.. | Open Subtitles | أنت خائف من انه سيعتقل إذا اخذته إلى المستشفى. |
Yedek Ordu bütün Muhafız Alayı, Gestapo ve Nazi memurlarını tutuklayacak. | Open Subtitles | الجيش الإحتياطي سيعتقل كل البوليس النازي و الجستابو و الرسميون النازيون |
Yedek Ordu bütün SS, Gestapo ve Nazi görevlilerini tutuklayacak. | Open Subtitles | الجيش الإحتياطي سيعتقل كل البوليس النازي و الجستابو و الرسميون النازيون |
Axelrod tutuklanmak üzere. Hamleyi tetikleyen benim ama bunu öğrenmelerine imkan yok. | Open Subtitles | سيعتقل (أكسلرود)، بات الأمر قيد التنفيذ لكن ليس من شأنه أن يؤثر علي |
Amcası tutuklanmak üzere. | Open Subtitles | -عمّه سيعتقل |
[Kısırlaştırmaya karşı çıkan herkes tutuklanacaktır.] Buna uymayanlar için de tehditler vardı. | TED | وأي شخص لا يرضى بأن يصبح عقيم سيعتقل هذه هي تهديدات عدم طاعة السياسة |
Peter 20 dakika sonra tutuklanacak. | Open Subtitles | ـ (بيتر) ـ سيعتقل خلال 20 دقيقة |
tutuklanacak... | Open Subtitles | ..سيعتقل ... |
Axe tutuklanacak. | Open Subtitles | سيعتقل (أكس) |
Tavius Mara'yı tutuklayacak... ve birlikte komplo kurduğunu düşündüğü herkesi ve buna siz de dâhilsiniz. | Open Subtitles | (تافيوس) سيعتقل (مارا)... وكل مَن يعتبره شريكها في المؤامرة وهذا يشملكم |
Saat 19:00'dan sonra sokakta görülenler... yakalanıp tutuklanacaktır. | Open Subtitles | أي شخص يكون في الشارع بعد السابعة مساءً سيعتقل ويحتجز |
Buna yeltenenler tutuklanacaktır. | Open Subtitles | أي شخص يحاول فعل ذلك سيعتقل |