Yapabileceğini biliyorum. Benim için yapacak. | Open Subtitles | أنا على يقين بأنه يستطيع, سيفعلها من أجلي |
O halde bunu, antik belgeler üzerinde çalışmak için eğitim almış biri yapacak. | Open Subtitles | الشخص المدرب على القيام بمعالجة الوثائق الأثرية هو الذي سيفعلها |
İki hafta boyunca birimiz günde iki kere bunu yapacak. | Open Subtitles | أحدنا سيفعلها لك مرتين باليوم لمدة أسبوعين |
Eğer seni öldürecekse bunu halka açık bir yerde yapar. | Open Subtitles | اذا كان يريد أن يقتلك ، سيفعلها في مكان عام |
yapacağını söyledi, ben de yapacağına inanıyorum! | Open Subtitles | . لقد قال انه سيفعلها ، أنا أؤمن أنه سيفعل |
Reagan bu işi Başaracak. | Open Subtitles | "انه رجلنا "ريغان الرجل الذي سيفعلها |
Estetiği İspanyolca söylemeyi öğrendiğimde yapacak. | Open Subtitles | وعندما اتعلم ان اقول علم الجمال بالاسبانية سيفعلها |
Onu sadece yapacak ve bırakacak. Bilirsin, vur kaç. | Open Subtitles | انه سيفعلها معها ويرميها تعرف , اضرب واهرب |
Bu kadar paraya iki kere yapacak insanlar var. | Open Subtitles | الشخص الذي سيقبل بذلك بعدنا سيفعلها مرتين لأجل ذلك المال |
Bunu savaşarak yapacak olması da hoşuma gitti. | Open Subtitles | و أنه سيفعلها عن طريق القتال و أعجبني ذلك |
Konuşma şekli falan, kesinlikle yapacak. | Open Subtitles | من الطريقة التي كان يتكلم بها، تقول أنه سيفعلها |
Bu herif tekrar hamle yapacak ve yaptığında, sen hazır olmalısın. | Open Subtitles | الرجل سيفعلها مرة أخرى ، وعندما يفعل ، عليك أن تكون مستعد لذلك. |
Ameliyatı benim yapacağım şekilde yapacak olan tek kişi o. | Open Subtitles | هي الشخص الوحيد الذي سيفعلها كما سأفعلها أنا. |
Brian koymadığını söyledi ama başka kim yapar bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد قال براين بأنه لم يتركها هنالك لأجلي لكنني لا أعرف من سيفعلها غيره |
Onu tutmak için bir 10'luk yeter mi? - 15'e yapar, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك أن تجلبه مقابل 10 الألف ؟ سيفعلها مقابل 15 |
Tuvaleti geldiğini ve kenara çekmezsem araba koltuğunda altına yapacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد قضاء حاجته وإن لم اتوقف, كان سيفعلها في السيارة في بنطاله وعلى مقعد السيارة |
Birini iş yapsın diye tutarsın ona seve seve ödeme yapacağını söylersin onlar da yapacağım der ve yapmak zorundadırlar. | Open Subtitles | تستأجر شخصاً لفعل شيء وتقول له أنك مستهد لأن تدفع له يقول أنه سيفعلها وأنهم مضطرون لفعلها |
Başaracak. | Open Subtitles | منعته من التكاثر سيفعلها |
Eğer daha önce ortaklarını öldürdüyse tekrar yapacaktır. | Open Subtitles | لو قتل شركاؤه من قبل , سيفعلها مجددا |
Birisi, kabın içine yapacağı için bugün biraz huysuz galiba. | Open Subtitles | أوه ، شخص ما يبدو مضطرباً اليوم لأنه سيفعلها في كوب صغير |
Belki hayatının sonuna doğru değil ama yapardı. | Open Subtitles | ربما ليسَ في نهاية حيـاته ، ولكنه كان سيفعلها لو اضطر |
Bu sefer de gerçekten yapacaktı. | Open Subtitles | وأعتقدت بأنه كان سيفعلها مرةً أخرى، اعتقدت ذلك بالفعل. |
Evet, sanıyorum senin Yankeelerin işi bitti, Yankee. | Open Subtitles | حسنا هل تعتقد انه سيفعلها لليانكيين يا يانكي |