"سيفقدون" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybeder
• kaybederler
• kaybedecek
• kaybedecekler
• kaybederiz

Kalanlar cesaretlerini kaybeder, kaçar, dağılır ve evlerine giderler.
وبقيتهم سيفقدون شجاعتهم يفرّون ، وينفصلون ، ويذهبون لبيوتهم

Kafaya takma, bir kaç haftaya ilgisini kaybeder.
لا تقلقي سيفقدون اهتمامهم في غضون اسبوعين

Sana olan saygılarını kaybederler ve sana bir daha güvenmezler.
سيفقدون الاحترام لك ولن يحترمونك بعد اليوم

Amaçlarını kaybederler. Geri dönüp birbirleriyle savaşırlar.
سيفقدون مبتغاهم سيعودون لقتال أحدهم الآخر

Biliyorum ama işlerini kaybedecek bütün o insanları düşünsene, bir de şu cesedi çıkaran zavallı adamlar var.
اعرف لكن فكر بكل الناس الذين سيفقدون أعمالهم و وماذا عن

Eğer iptal ederlerse, bu sezonun ücretini ve gelecek yılın gösteri işini kaybedecekler.
لو الغوه سيفقدون مرتب هذا العام والعام القادم

Ne kadar iyi niyetli olsak da, bazen yolculuk sırasında yoldaşımızı kaybederiz.
و رغم هذا رغم أفضل نوايانا بعضنا سيفقدون رفقاءهم في الطريق

Anlaşmalar gider, ve işleri bana bağlı olan binlerce insan işini kaybeder.
هذه العقود ستنتهي وآلاف الأشخاص الذين يعتمدون علي سيفقدون عملهم

Düşük performans gösterirsem de hisselerimiz düşer, binlerce insan işini kaybeder, SP burnundan solur ve bir sonraki ekonomik durgunluğun sorumlusu olursun.
سيسوء ادائي ولو اصبح ادائي سيئا ستنهار اسهمنا الاف الاشخاص سيفقدون وظائفهم

...fabrikamda çalışan yüzlerce insan işini kaybeder!
المئات من عمال مصنعي سيفقدون أعمالهم

İnsanlar ödül avcılarına olan inançlarını kaybeder.
الناس سيفقدون إيمانهم في قتلة الوفرة.

Dilim varmıyor ama, çiftliği de kaybederler.
بدون الحاجة للذكر انهم سيفقدون المزرعة

Hayatlarından çok daha değerli bir şeyi kaybederler.
سيفقدون شيئًا أثمَن من حيواتهم بكثير.

İnançlarını kaybederler.
سيفقدون إيمانهم.

Mance olmazsa, liderlerini kaybederler.
بدون (مانس) سيفقدون قائدهم

Eğer doğruysa, Sarcone ve Baez'in kaybedecek çok şeyi var, sorumlusu biz değiliz.
. اذا كان ذلك صحيح.ساركون وبيز سيفقدون المزيد بواسطة عدم جلبنا هنا

Ancak onları her şeyden daha fazla korkutan ise bir noktada, yarın ya da bundan bir ay sonra, sağlıklarının hayatlarının ve bakımlarının kontrolünü kaybedecek olmaları ihtimaliydi. Ve başkalarına bağımlı hale gelecek olma ihtimali, işte korkunç olan buydu.
ولكن ما يخفيهم أكثر من أي شيء آخر هو إحتمالية أنه وعند نقطة معينة في الغد أو بعد شهرِ من الآن سيفقدون السيطرة على صحتهم، وعلى حياتهم وعلى رعايتهم الصحية. وسيصبحون معتمدين على غيرهم، وهذا مروع.

Yankeeler kesin bu kupayı kaybedecek.
اليانكيون سيفقدون الدورة بالتأكيد

kaybedecekler kafalarını Çünkü boyadılar gülleri kırmızı.
سيفقدون رؤوسهم لتلوين الورود بالأحمر

"Kaybedebilirler" değil efendim. "kaybedecekler." Tabii ki, bu kanadı kilitlemedikleri takdirde.
ليس من الممكن، سيدي بل سيفقدون السيطرة

Durum giderek çığırından çıkıyor... Katılımcılar da müzayede görevlileri de yakında kontrolü kaybedecekler.
الأمر أمسى فوضويًّا هنا، فالمزايدون" "والمنظّمون سيفقدون زمام الوضع قريبًا

Eğer benim için gelirsen, seni öldürürler ve kardeşlerini de kaybederiz.
إذا أتيتَ لي، سيقتولنكَ، واخوتكَ سيفقدون.

eğer topluluk üyeleri bunu fark ettikleri an bize ve ülkesine olan inançlarını tamamen kaybederiz.
و الحقيقة المرّة هي، إذا شعر أعضاء المجتمع بأنهم لا ينتمون إلى هنا، سيفقدون الإيمان فينا