"سيقتلونني" - Translation from Arabic to Turkish

• öldürecekler
• beni öldürürler
• öldüreceklerini
• beni öldürür
• öldüreceklerdi
• beni öldürecek
• öldürüler
• öldürmelerine

Uyanık kalamam ve beni uykumda öldürecekler.
لا يمكنني البقاء مستيقظة و سيقتلونني خلال نومي

Beni kameranın karşısına geçirip, aşağılayacaklar ve daha sonra tüm dünyanın gözü önünde öldürecekler.
سيضعوني أمام كاميرا ويذلونني ثم سيقتلونني بينما العالم كله يشاهد ما يحدث

Tanrım, konuşursam beni öldürürler. - Bir gardiyan soktu onu içeri, ben değil.
سيقتلونني إن تكلمت سمح لهم حارس بالدخول ليس أنا

Hem o var hem de beni öldürürler.
إضافةً لذلك، إنَّ المشعوذ و هُمْ سيقتلونني

İnsanların beni öldüreceklerini söylemelerini sevmem.
دعيني أخبركي شيئاً أيتها السيدة,لا أحب الناس الذين يقولون إنهم سيقتلونني

Ama gangsterler beni öldürür.
لكن رجال العصابة سيقتلونني

- Bir karışıklık yaşanabilir. - Beni öldüreceklerdi.
ـ قد يحدث قليل من الفوضى ـ كانوا سيقتلونني

Gemiler yörüngeyi terkedecek, bunun için beni heralde öldürecekler, ama seni gezegene göndereceğim.
السفينة أوشكت على كسر المدار. من المحتمل أنهم سيقتلونني لأجل هذا، لكني سأتجه الى الحلقات لإنزالك الى الكوكب.

Ne diyorlarsa yap, yoksa beni öldürecekler.
افعل بالضّبط ما طلبوه منكَ، وإلاّ سيقتلونني

Çok kesin konuştular. Onlara yüzüğü vermek için 12 saatin var yoksa beni öldürecekler.
كانوا واضحين جدّاً، أمامكَ 12 ساعة فقط لإحضار الخاتم و إلّا سيقتلونني

Beni öldürecekler. Parayı versen bile beni öldürecekler.
سيقتلونني حتى لو دفعت لهم المال سيقتلونني.

Beni nasılsa öldürecekler bu orospunun kazanmasına izin veremem, yani öldür!
فهم سيقتلونني على أي حال و سيُلقى اللوم عليّ لو تركتُ تلك العاهرة المختلّة تفوز

Eğer belirlenen noktaya zamanında varamazsam beni öldürecekler.
ليس لديَّ وقت، سيقتلونني إن لم أنصل إلى النقطة المعيّنة

Bir dakikan var, ama bizi beraber görürlerse beni öldürürler.
أنت يمكن أن تأخذ دقيقة واحدة لكنهم سيقتلونني إذا رأوننا معا

Anlarlarsa beni öldürürler. Bir bakayım.
هم سيقتلونني إذا هم إكتشف، لكن تركني أدقق.

Burada olduğumu duysalar beni öldürürler.
الشباب سيقتلونني ان عرفوا بأني أتيت الا هنا.

Dinle, onu görmene izin verdiğimi kimseye söyleme yoksa beni öldürürler.
اسمعوت، لا تخبروا أحدا أنني تركتكم ترونه، سيقتلونني.

Bazı belgeler imzaladım-- Beni öldüreceklerini sandım.
وقعت على بعض الوثائق ظننت أنهم سيقتلونني

Beni 26 Aralık'ta öldüreceklerini söylemişlerdi.
قالوا أنّهم سيقتلونني بحلول الـ26 من ديسمبر

- Hayır, olmaz. Müşterim beni öldürür.
- لا، أنا لا أستطيع زبائني سيقتلونني

Söyledikleri gibi yapmasaydım, onlar beni öldüreceklerdi!
لايمكنني المساعدة بذلك! كانوا سيقتلونني إذا لم أعمل كما قالوا!

Yaqui'ler bir Rahip için gelirse, beni öldürecek. Ben bu riski alıyorum.
لو أن الياكي يريدون قساً، سيقتلونني سأتحمل المخاطرة

Onlar o katilin benle olduğunu bilirse, Beni de öldürüler.
إذا علموا أن القاتل معي سيقتلونني أيضاً

Ark'tan buraya geldiklerinde, beni öldürmelerine sebep olacak bir şey yaptım.
لقد أتيتُ أمراً سيقتلونني لأجله حينما ينزلون