Anlamalısın, herhangi birinin asla okuyacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | يجب أن تتفهمي أني لم أعتقد أبداً أن أحداً سيقرأها |
Ona "Ormanın Aşkı" nı okumasını önerdim. Bana okuyacağını söyledi. | Open Subtitles | واقترحت عليه قراءة رواية "شاعرية الغابة" وقال إنه سيقرأها. |
Maçı izleyebilmek için süper hızlı okuyacak. | Open Subtitles | سوف يقرأ لكم قصة لكنه سيقرأها بسرعة خارقة لكي يشاهد المبارة! |
Charlie şifreyi çözmüş olabilir ama ben gidersem bunları kim okuyacak? | Open Subtitles | قد تكون (تشارلي) قد إخترقت المخطوطات لكن من سيقرأها إن مُت أنا؟ |
. - Ama sana kim okuyacak o zaman? | Open Subtitles | -ولكن من سيقرأها لكَ؟ |
okuyacak. | Open Subtitles | سيقرأها. |