Biri ona bir şeyi yapamayacağını söylediğinde tepeden atlayacak çocuk. | Open Subtitles | نفس الولد الذى سيقفز من فوق جبل اذا تحداه احدهم |
Her nasılsa, yeme atlayacak ve kaplanımı yakalamış olacağım. | Open Subtitles | . على أي حال ، سيقفز لأجل قطعة اللحم وتلك هي طريقتي فـي الإيقاع به |
-Bakın! Salağın teki buz dağından atlayacak! | Open Subtitles | انظروا , هناك غبيا ما سيقفز من فوق الجبل الثلجى |
İkinci kat penceresinden atlayacağını düşünmedim. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع أنه سيقفز من نافذة الدور الثاني |
Benimle cennette buluşmak için otobüsün önüne atlar sonra. | Open Subtitles | حباً بالله, لا تخبريه سيقفز أمام الحافلة فقط ليكون معي في الجنَّة |
Jüri bugün kimlerin atlayıp kimlerin atlamayacağına karar verecek. | Open Subtitles | سيقرر القضاة اليوم من سيقفز غداً ومن لا يقفز |
-Bakın! Salağın teki buz dağından atlayacak! | Open Subtitles | انظروا، هناك غبيا ما سيقفز من فوق الجبل الثلجي |
Bayanlar ve baylar, Mark Zupan gölün öbür tarafına atlayacak. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، مارك زوبان سيقفز عبر البحيرة |
Johnny Blaze bugün, planlandığı gibi 50 arabanın üzerinden atlamayacak ama bunun yerine altı adet UH-60 Kara Şahin helikopterinden atlayacak. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي، لن يقفز جوني بليز على 50 سيارة كما تم ترتيبه بدلاً من ذلك سيقفز على 6طائرات مروحية |
Hızla giden bir arabadan öbürüne nasıl atlayacak ki? | Open Subtitles | كيف سيقفز من عربة إلى أخرى وهي تسير بهذه السرعة؟ |
Ve şimdi, yok edilemez Lance Murdock bir seyircinin üzerinden "intiharsiklet"iyle atlayacak. | Open Subtitles | والآن , الغير قابل للتدمير (لانس مردوك) سيقفز بدراجته, فوق أحد الجماهير |
Tanrım! Tanrım! atlayacak! | Open Subtitles | أوه, يا الهي, أوه, يا الهي, إنه سيقفز |
Yazık. Camdan atlayacak sanmıştım. | Open Subtitles | هذا مؤسف خلته سيقفز من النافذة |
- Ağın üstünden atlayacak! - Çok yüksek! | Open Subtitles | انه سيقفز من الشبكه انها مرتفعه جداً |
Bir adam binanın duvarına çıkmış. Sanırım atlayacak. | Open Subtitles | حضرات الضباط يوجد رجل هناك اظنه سيقفز |
- Uzak köşeden atlayacak. - İki civcivi görüyorum. | Open Subtitles | سيقفز من الركن البعيد، لدىّ فرخان |
Kimse Dr. Grant'in hareket halindeki bir araçtan atlayacağını tahmin edemezdi. | Open Subtitles | لم يمكن التنبؤ بأن الدكتور "جرانت" سيقفز خارج سيارة تتحرك |
Her zaman zihinleri okuyamıyor. Jonas'ın onun üzerine atlayacağını anlardı. | Open Subtitles | لا يمكنه قراءة الذهن طوال الوقت، كان سيعرف أن "جوناس" سيقفز عليه |
Peki binadan aşağı atlayacağını nereden bildi? | Open Subtitles | كيف عرفت أنّه سيقفز من أحد المباني؟ |
Adam sarhoş, atlar şimdi. | Open Subtitles | الرجل سكران. سيقفز حقاً. |
Muhtemelen bir ağaçtan atlayıp o replikleri de çalar. | Open Subtitles | حتماً سيقفز من شجرة ليسرق تلك الأسطر كذلك |
Eğer bir öğrenci uçurumundan atlamak üzereyse müdahale etmeye mecburum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أبقى محايداً لو رأيت طالباً سيقفز عن حافة |
Küçük Dave Klein, kütüphane balkonundan kaykayı ile zıplayacak. | Open Subtitles | "ديف كلاين" الصغير سيقفز من شرفة المكتبه على لوح تزلجه اللعين |