| Bazıları aradan çekilmenize çok mutlu olacaklar. | Open Subtitles | بعض الناس سيكونون سعداء لابعادك عن الطريق |
| Kafeteryadaki oturma düzenini, takımları düzenlediğimde mutlu olacaklar... | Open Subtitles | غير مسرورين من أماكن جلوسهم سيكونون سعداء حينما انضم ومع من يشكلون فريق |
| Tekrar mutlu olacaklar mı? | Open Subtitles | سيكونون سعداء بالكامل مجدداً ؟ |
| Ben sadece burada beni görmek mutlu olacak sanmıyorum, | Open Subtitles | لا أعتقد بأنهم سيكونون سعداء إذا شاهدوني هنا |
| Herkes çok mutlu olacak! | Open Subtitles | أنا متأكد من أن الجميع سيكونون سعداء |
| Beni ölü görmekten hoşnut kalacak bir sürü insan var. | Open Subtitles | هناك أشخاص سيكونون سعداء برُؤيتي ميتًا |
| Beni ölü görmekten hoşnut kalacak bir sürü insan var. | Open Subtitles | هناك أشخاص سيكونون سعداء برُؤيتي ميتًا |
| Hazır olduğunda, işine geri dönmenden mutluluk duyacaklar ve Karen'i istediğin kadar kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | عندما تكوني مستعدة سيكونون سعداء لعودتكِ إلى العمل ويمكنكِ الإطمئنان على كارين كما تُريدين |
| Çocuklarına tekrar kavuştukları için çok mutlu olacaklar. | Open Subtitles | انهم سيكونون سعداء جدا لرؤيتها ثانية |
| "Onların yararına karar verirsem arkadaşlarım mutlu olacaklar." Gülünç bu. | Open Subtitles | "أصدقائي سيكونون سعداء إذا حكمتُ لصالحهم" |
| Burada mutlu olacaklar. Buraya bayılacaklar. | Open Subtitles | سيكونون سعداء هناك سيحبون المكان |
| Çocuklar gibi mutlu olacaklar. | Open Subtitles | سيكونون سعداء كمجموعة اطفال |
| mutlu olacaklar mı? | Open Subtitles | هل سيكونون سعداء ؟ |
| Dolayısıyla, benim için mutlu olacaklar. | Open Subtitles | لذلك سيكونون سعداء من أجلي. |
| Çocukları mutlu olacak. | Open Subtitles | أولاده سيكونون سعداء للغاية |
| Baze ve Jamie. Size yardım etmekten ve ilişki kurmaktan mutluluk duyacaklar. | Open Subtitles | بيز وجايمي ، سيكونون سعداء |