Buna sahip olduğun sürece, sevdiğin ve bildiğin o dünya, güvende olacak. | Open Subtitles | طالما هي عندك، العالم الذي تعرفينه وتحبينه سيكون آمناً لما لا تأتي معي؟ |
Port Royal'e kayık, ordaki ahbaplarınla temas, gemi satın al, tayfayı tut, anakaraya geri dön, o andan itibaren para güvende olacak, ve istediğimiz geleceği kurabileceğiz... işte plan. | Open Subtitles | قارب إلى (بورت رويال) ونتواصل مع معارفك هناك نشتري سفينة ونستأجر طاقم ونعود إلى القارة وعند هذه النقطة المال سيكون آمناً ويمكننابناءأياًكان المستقبلالذي نختاره.. |
Diğerlerini buraya getirmenin Güvenli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأن احضار الآخرون هنا سيكون آمناً |
Sen! Bu rotanın Güvenli olacağını sen söyledin. | Open Subtitles | أنت , لقد قلت أن منتصف البحر سيكون آمناً |
Ulaşamayacağı yere koyarsam güvenli olur sandım. | Open Subtitles | أعتقد أن وضعه بعيد عن المتناول سيكون آمناً |
Arkanı dönersen daha güvenli olur. | Open Subtitles | سيكون آمناً أكثر لو استدرت |
Tanrılar onun güvende olacağına dair herkese bir yemin ettirmişler. | Open Subtitles | الآلهة جعلت الجميع يقسمون أنه سيكون آمناً |
Tanrılar onun güvende olacağına dair herkese bir yemin ettirmişler. | Open Subtitles | الآلهة جعلت الجميع يقسمون أنه سيكون آمناً |
Güvenli olacağını düşündüğü bir yere kaçmıştı... | Open Subtitles | إلى مكان اعتقدت أنه سيكون آمناً. |
Güvenli olacağını düşündüğü bir yere kaçmıştı... | Open Subtitles | إلى مكان اعتقدت أنه سيكون آمناً. |
Batıya gitmek daha güvenli olur diye düşündük. | Open Subtitles | ظننت سيكون آمناً نحو الغرب |
güvende olacağına söz vermenize ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريدك وعدك بأنه سيكون آمناً |