Yasal olarak ayrılmış sesçi çocuk da orada olacak. | Open Subtitles | رجل الشؤون القانونية المنفصل سيكون حاضراً كذلك |
Anne bu akşam Andrew Adler'ın evinde parti var herkes orada olacak. | Open Subtitles | أمي, هناك حفلةٌ الليلة بمنزل "أندرو أدلر" و الجميع سيكون حاضراً. |
Eski kocası da kendi flörtü ile orada olacak, alkolizmle. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}طليقها سيكون حاضراً كذلك مع رفيقته، الكحول |
Herkes orada olacak, başkan bile orada olacak. | Open Subtitles | حتّى الرئيس سيكون حاضراً |
- Evet. Victor Dragovic orada olacak. Şimdi çek beni, çek. | Open Subtitles | نعم، (فيكتور دراغوفيتش) سيكون حاضراً إرفعني الآن |
Yarın akşam Leonard Christian orada olacak. | Open Subtitles | (ليونارد كرستيان) سيكون حاضراً |
-Leonard Christian orada olacak. | Open Subtitles | -ليونارد كرستيان) سيكون حاضراً) |
Yarin aksam Leonard Christian orada olacak. | Open Subtitles | (ليونارد كرستيان) سيكون حاضراً |
-Leonard Christian orada olacak. | Open Subtitles | -ليونارد كرستيان) سيكون حاضراً) |
Ted Danson da Mary ile orada olacak. Tamam. | Open Subtitles | و(تيد دونسون) سيكون حاضراً مع (ماري) |
Johnny Revere denen alçak herif de orada olacak. | Open Subtitles | ذلك الوغد (جوني ريفير) سيكون حاضراً |