FBI takvimlerine erkek resimleri koyarlarsa sana Sadece 12 ay mı olacak? | Open Subtitles | عندما يشرعون بعمل تقويم لرجال المباحث الفدرالية سيكون فقط 12 شهرا لك |
Merak etme. Sadece bir kaç arkadaş geliyor. | Open Subtitles | لا تقلق سيكون فقط لديك القليل من الاصدقاء |
Perşembe'den Pazar'a kadar evde Sadece ben ve Jamie olacak. | Open Subtitles | انه سيكون فقط لي و جيمي من الخميس حتى يوم الأحد |
Başlangıçta Sadece hafta sonları ve bazı tatiller olacak. | Open Subtitles | سيكون فقط لعطل نهاية إسبوع وبعض العطل كبداية |
Evet. Yo, sana taşınayım demiyorum,... ve bu olursa Sadece birkaç günlüğüne olacak,... ama şu anda yazıyor olmam gerektiğini hissediyorum... | Open Subtitles | نعم، لا يعني ذلك بأنني أريد الإنتقال للعيش معك، ذلك سيكون فقط لبضعة أيام |
Senin hakkında yüzüne karşı konuşsaydık, Sadece senin hakkında konuşmuş olurduk. | Open Subtitles | ولأننا إن تحدثنا أمامكِ فهذا سيكون فقط التحدث عنكِ |
Ya da Sadece günler demeliyim çünkü iyi bir gün olmadığı ortada. | Open Subtitles | أو سيكون فقط مساء للحظة لا يمكن أن يكون جيدا |
Bunu hiç biri için yapmıyorum... Sadece senin için anne. | Open Subtitles | إذا كان هذا من أجل شيء سيكون فقط من أجلك أمي.. |
Bunu hiç biri için yapmıyorum... Sadece senin için anne. | Open Subtitles | إذا كان هذا من أجل شيء سيكون فقط من أجلك أمي.. |
Doğum günümde seni görmek güzel olurdu Sadece. | Open Subtitles | سيكون فقط من اللطف رؤيتك، في عيد ميلادي أوتدرين؟ |
O Sadece, biz çalışırken, burada olmasını istemediğimiz kişi olacak. | Open Subtitles | سيكون فقط الشخص الذي نتمنى جميعاً أنه ليس هنا بينما ندرس |
Bu görev "yaşa ya da öl" görevi olacaksa bunun kararı Sadece komutanın olmasın. | Open Subtitles | ماذا و أن هذا الهجوم سواء عشنا أو لم نعش سيكون فقط أمر قائد |
Sıradan bir bilgisayar kullanarak Sadece evrenin bulunduğundan 400,000 kat daha uzun bir süre alır. | Open Subtitles | حسنا، باستخدام كمبيوتر عادي سيكون فقط 400 ألف مرة أطول من تكون الكون |
Meditasyon yapan bazı kişiler, bunu durdurmaya çalışmadan basitçe tamamen buna açık olarak, patlamanın kayan bir yıldız gibi Sadece küçük bir olay olacağını düşünerek, hiç hareket etmemeyi başarabilmektedir. | TED | بعض المتعبدين , بدون محاولة إيقافها , لكن ببساطة بكونهم منفتحين , مفكرين أن ذلك الدوْى سيكون فقط حدث بسيط مثل شهب النجوم , كانوا قابلين لعدم التحرك كلياً . |
Sizin firarınız Sadece yüzeysel bir oyun. | Open Subtitles | هروبك سيكون فقط لعبة تافهة ملعونة |
Monica gelmiyor. Sadece Rachel ve ben. | Open Subtitles | لن تأتي مونيكا سيكون فقط أنا ورايتشل |
Evlilik Sadece bir gösteriş. | Open Subtitles | الزفاف سيكون فقط للعرض على الآخرين... للمظهر |
Ve eğer Elliot'ı bu gece iptal edecek olursam Sadece akademik kariyerimi ilerletmek için yaparım. | Open Subtitles | وإذا كان ل لإلغاء على إليوت هذه الليلة... ... سيكون فقط لزيادة مسيرتي الأكاديمية. |
Sadece ufak bir eğlence olabilir... arkadaşlar arasında | Open Subtitles | هو سيكون فقط بعض المتعه بين الاصدقاء |
Sadece birkaç saat . O dinlemez. - Ben Sadece bir kaç saat dedim. | Open Subtitles | السيد لن يوافق سيكون فقط لبضع ساعات |