Her konuda son söz onların olacak, yaşamda ve ölümde bile. | Open Subtitles | سيكون لديهم القول الفصل في جميع المسائل حتى في الحياة والموت |
Her konuda son söz onların olacak yaşamda ve ölümde bile. | Open Subtitles | سيكون لديهم الكلمة الأخيرة في كل الأمور حتى الحياة والموت |
Her konuda son söz onların olacak yaşamda ve ölümde bile. | Open Subtitles | سيكون لديهم الكلمة الأخيرة في كل الأمور حتى الحياة والموت |
Bence ikinci davranışa sahip olacaklar. Düşünsel olarak doğru olduğu için değil, iyi geçinmelerine yardım ettiği için. | TED | وأتنبأ بأنه سيكون لديهم التصرف الثاني، ليس لأنه صحيحًا من ناحية فلسفية، لكن لأنه يساعدها للبقاء. |
Saylonlar gemiyi ele geçirecek. Doğrudan filoya giden yönlendirmelere sahip olacaklar. | Open Subtitles | سيكون لديهم بيانات نظام ملاحة يقود مباشرة للأسطول |
10 yıl içinde atom bombasına sahip olacaklar. | Open Subtitles | خلال عشر سنوات سيكون لديهم القنبله |
Zamanında bir adam demiş ki, "Melekler geldi mi anlayacaksınız çünkü çocuklarınızın yüzlerine sahip olacaklar." | Open Subtitles | قال رجل ذات مرة: "ستعرف الملائكة حينما يحضرون، لأنهم سيكون لديهم أوجه أطفالك .." |
Çünkü bu insanlar "Arka Pencere" gösteriminden sonra eve gittiklerinde ve gözlerini yandaki binaya diktiklerinde, kendileri hariç orada kimlerin olduğunu ve hikâyelerinin ne olduğunu merak etmek için gereken araçlara sahip olacaklar. | TED | لأنه عندما يعود هؤلاء الناس إلى منازلهم بعد عرض فيلم "النافذة الخلفية" ويرنون بأبصارهم إلى المبنى المجاور, سيكون لديهم أدوات ليتسائلوا عمّن يوجد هناك بعيداً عنهم وما هي قصتهم. |