Hemen bu yeni araçla bir şeyler yapmaya başladım ve bu süreçte bir şey fark ettik: Sanal gerçeklik, araç tarihinde inanılmaz önemli bir rol oynayacak. | TED | بدأت سريعاً في صناعة أشياء جديدة في ذلك الوسط الجديد، وخلال ذلك تبين لنا شئ ما: أن الواقع الإفتراضي سيلعب دوراً هاماً في تاريخ كل الوسائط. |
Gogo'ya senden bahsetmeyeceğim. Adamla kağıt oynayacak. | Open Subtitles | انا لست مضطرة لأخبر جوجو اى شئ عنك جوجو سيلعب الكارت معه |
Sucumuz, Bobby Boucher, Bizimle oynayacak. | Open Subtitles | بوبي باوتشر،الذي كان يسقينا الماء سيلعب في خط الجانب معنا لدينا إعلان |
Bizi linç ederler. Onun futbol takımı yarın onun stadyumunda ulusal kupada oynuyor. | Open Subtitles | سوف يقتلونا إن فريقه في كرة القدم سيلعب في النصف نهائي العالمي غداً |
Conrad'ın futbol maçı var. | Open Subtitles | حسنا، فريق كرة قدم كونراد سيلعب غدا في البطولة |
Zaten, nasıl bir uygar insan masum bir domuzun derisiyle oyun oynar? | Open Subtitles | في النهاية ، أيُّ إنسان مُتحضّر سيلعب لعبةٍ بكرة مصنوعة من جِلد خنزيرٍ بريء ؟ |
Seni oynayan aktörler ölürken bile sert olmanı ister. | Open Subtitles | الممثل الذي سيلعب دورك يريدك أن تموت كبطل |
Filmini yaparlarsa beni kimin oynayacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | إذا صنعوا منها فلم أتسائل من سيلعب دوري؟ |
Beni desteklemeseniz de Kachra oynayacak. | Open Subtitles | سواء كنتم معي ام لا كاشرا سيلعب في الفريق |
Beni kim oynayacak, merak ediyorum? Fazla şişman olmayan biri. | Open Subtitles | أتساءل من سيلعب دوري في السيناريو شخص ما ليس بديناً جداً |
- Cumartesi öğlen şehirde bir üniversitede oynayacak. | Open Subtitles | سيلعب بعد ظهر السبت لإحدى الكليات في البلدة |
Arkadaşın da oyunu böyle oynayacak. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي سيلعب بها فتى المنزل |
Arkadaşın da oyunu böyle oynayacak. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي سيلعب بها فتى المنزل |
Bunu yerine bizim yerimize bir kalabalığın önünde oynamayan ve hiç alkışlanmayan çocuklar oynayacak. | Open Subtitles | بدلا من ذلك سيلعب فتيان لم تعرفوهم من قبل ما فائدة اللعب امام الجمهور دون مشاركتهم |
Şimdi sorulması gereken şu: - Acaba bu gece oynayacak mı? | Open Subtitles | : لذا فأعتقد أن السؤال الذى يطرح نفسه هو هل سيلعب الليلة ؟ |
Bizi linç ederler. Onun futbol takımı yarın Milli ligde play-off maçı oynuyor ve de onun stadyumunda. | Open Subtitles | سوف يقتلونا إن فريقه في كرة القدم سيلعب في النصف نهائي العالمي غداً |
Nathan bu gece lise hayatının son basketbol maçını oynuyor... ve sen de geliyorsun... istesen de, istemesen de. | Open Subtitles | نايثن سيلعب مباراته الاخير في الثانوية وانتِ ستحضرينها سواء اعجبك أم لا |
Evet, ah, düğün ayın 18'inde olmalı çünkü Nick, Amerika Açık'ta oynuyor, ve Tiger Woods dedi ki-- | Open Subtitles | نعم، يجب أن يكون الزفاف في يوم الثامن عشر، لأن نك سيلعب في الافتتاحيات، وتايقر وود قال فريدي |
O arabada olmasa, bilgisayar oyunu oynar, pizza yer ..bana kızabilirdi istediklerini yapmadım diye. | Open Subtitles | لو انه بقي في السيارة كان ليلعب العاب الفيديو الآن كان يرسم على لوحة التزحلق او كان سيلعب مثل باقي الاطفال |
Kıyamet gibi bir savaşı ve bu savaşta önemli bir rol oynayan ve bir ruhu olan vampiri anlatıyor. | Open Subtitles | أن مصاص دماء لديه روح سيلعب دور رئيسي في تلك المعركة |
Hey,beni kimin oynayacağını bilmiyorsunuzdur Filmde sizi mi? | Open Subtitles | هاي, انت لاتعلم مالذيحدث لتعرف من الذي سيلعب دوري |
Madem oyunu böyle oynamak istiyor, biz de oynarız | Open Subtitles | إذا كان سيلعب هكذ.. نحن سنلعب أيضاً بطريقتنا |
Aksi halde, Teal'c bu oyunu ne kadar uzun ya da çetin oynarsa oynasın, bu oyunu kazanamaz. | Open Subtitles | وإلا , لايهم كيف هو المدى أو الصعوبة التي سيلعب بها تيلك , هو لن يفوز |
Müttefikler'in tam ortağı olarak gelecek yıllarda bu politikanın şekillenmesinde büyük rol oynayacağına eminim. | Open Subtitles | الآن، كالأحدث الشريك الكامل للتحالف، أشعر بالثقة بأنّه سيلعب دور رئيسي في تشكيل تلك السياسة. |
Arabada kalsaydı, şimdi video oyunları oynayacaktı. | Open Subtitles | الآن ، إذا كان بقى في السيـّارة ...لكان سيلعب ألعاب الفيديو |