"سيلقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonu
        
    • ölecek
        
    Bankta oturan iki kişiden biri diğerine kenara kaymasını söylüyorsa ve diğeri kaymazsa, bu onun sonu olur. Open Subtitles لو جلس اثنان بجانب بعض وطلب أحدهم من الآخر أن يتحرك ولم يفعل ذلك, سيلقى حتفه.
    Ve senin iş tarzında bir adamın insanların seni nasıl göreceği ile ilgilenmek kendi ile ilgileneceğine, başka insanlarla ilgilenirse, bu onun sonu olur. Open Subtitles ورجل يقوم بعملك إن بدأ بالقلق بشأن نظرة الناس إليه ويهتم بأناسِ آخرين عِوض نفسِه سيلقى حتفه
    Kızı kamarama götürüyorum ve emrimi dinleyin, 2 saat içinde beni rahatsız eden olursa sonu aynı olur Open Subtitles سآخذك الى قمرتي وستطيعين أوامري واذا أزعجني أحد طيلة الساعتين القادمتين سيلقى نفس المعاملة تبقى معك؟
    Yarın sabaha kadar hastaneye ulaştırmazsak ölecek. Open Subtitles ما لم ننقله للمستشفى صباح الغد سيلقى حتفه
    Ama o kahrolası şeyi durduramazsak milyonlarca masum insan ölecek. Open Subtitles سيلقى ملايين الناس الأبرياء حتفهم إذا لم نوقفه
    Bu yüzden bulduğumuz Nazi üniforması giyen her orospu çocuğu ölecek. Open Subtitles ولهذا، فكلّ حقير سنقابله يرتدي زيّ النازيّين، سيلقى حتفه
    Kim dinimize karşıdır, sonu böyle olacak. Open Subtitles كل من يعارض الدين سيلقى مثل هذه النهاية
    Bana itaat etmeyenlerin sonu gelecektir. Open Subtitles ،وأي أحد سيعصي كلامي سيلقى حتفه
    Keith'e zarar verenin sonu Lisa'ya uygulanan muamele gibi olur. Open Subtitles كل من يؤذي (كيث) سيلقى المعاملة نفسها كـ(ليزا)
    İşte bu yüzden Nazi üniforması giydiğini gördüğümüz her it ölecek. Open Subtitles ولهذا، فكلّ حقير سنقابله يرتدي زيّ النازيّين، سيلقى حتفه
    - Yardıma ihtiyacım var yoksa o ölecek. Open Subtitles -يجب أن أحصل على المساعدة وإلا سيلقى حتفه
    Onu hemen bulun yoksa ölecek. Open Subtitles اعثروا عليه بسرعة، أو سيلقى حتفه
    Bir sürü insan ölecek! Open Subtitles سيلقى الكثير من الأبرياء حتفهم
    Bir doktor ilgilenmezse çiftçi ölecek. Open Subtitles سيلقى المزارع حتفه ما لم يرى الطبيب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more