"سيموتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• ölür
• öleceğini

Tamam. Onay gelir gelmez Beecher ölür.
حسناً، حالما أحصلُ على تأكيد سيموتُ بيتشَر

Onu dışarı göndermek için 15 dakikanız var yoksa herkes ölür.
لديكم مهلةً مقدارها "15" دقيقةً لترسلوه إلى الخارج وإلاَّ سيموتُ الجميع

Sophia ile mahkumları serbest bırak yoksa bu sefer insanlar ölür.
أطلق سراح (صوفيا) و المحتجزين، و إلّا سيموتُ الناس هذه المرّة

Köpeklerini kaybetmişti, bacakları kırılmıştı, donarak öleceğini anlamıştı.
فقَدَ فريقَ كِلابِه، و انكسرَت ساقاه أدركَ أنهُ سيموتُ متجمداً

Eminim Şerif bu gibi bir gecede müdahalem olmasaydı öleceğini hatırlar.
أنا متأكدٌ بأن المأمورَ لم ينسى ليلةً، مشابهةً لهذه، حيث كان سيموتُ لولا تدخلي.

O zaman yolcuların hepsi ölür.
سيموتُ المسافرون إذاً.

Sihirleri de onlarla bir ölür.
وسحرهم سيموتُ معهم

Bunu yaptığımızda ne kadar insanın öleceğini biliyorsun.
تُدركين كم شخصاً سيموتُ عندَ انتهائنا