Bu bize ayağını oynatman için fazladan biraz zaman kazandırır, tamam mı? Hiçbir yere kımıldamam. | Open Subtitles | سيوفّر لنا بعضَ الوقت ريثما تحرّك قدمك، اتّفقنا؟ |
Kimliğini saptamamızda bize zaman kazandırır. Kızları geçen hafta kaybolmuş. | Open Subtitles | حسناً، ذلك سيوفّر بعض الوقت لأجل التعريف |
Bu da onlara haftada 50 dolar kazandırır. | Open Subtitles | أجل، هذا سيوفّر عليهم 50 دولاراً في الأسبوع |
Taze kan onu hastaneye yetiştirecek zaman kazandırır. | Open Subtitles | كيف ؟ نقل الدماء إليه سيوفّر له وقتًا ريثما يذهب إلى المستشفى |
Bu bize soru cevap oyunumuz için zaman kazandıracak. | Open Subtitles | هذا سيوفّر علينا وقتاً خلال فقرة سؤال و إجابة مِنْ لعبتنا. |
Bu senin dünyan Scully. Senin bilgin zaman kazandıracak ve zaman bizim düşmanımız. | Open Subtitles | هذا هو تخصّصكِ يا (سكالي)، علمكِ سيوفّر الوقت، فالوقت هو عدوّنا |
Tamam mı? Yönlendir beni, iyileştirici büyü yap.. ..ve bu bize biraz zaman kazandırır. | Open Subtitles | استقوي بي وألقي تعاويذ المداواة، فهذا سيوفّر لنا وقتًا كافيًا لـ... |
Bakın, operasyonu mahvedecek bir polis tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu en azından Javadi'yi ülkeden çıkarmak için bize zaman kazandırır. | Open Subtitles | على الأقل، هذا سيوفّر لنا بعض (الوقت لإخراج (جفادي) من (أمريكا |
Bu biraz zaman kazandırır... | Open Subtitles | ذلك سيوفّر بعض الوقت... |
İkinize de zaman kazandıracak. | Open Subtitles | و سيوفّر لكما بعض الوقت |