Bıçak yarasının çevresindeki bu birinci dereceden yanıkları nasıl açıklar? | Open Subtitles | كيف سيُفسّر ذلك الحروق الجلديّة من الدرجة الأولى حول الجرح؟ |
Diyordum ki tekrar kullanmaya başlaması yapımcısının evinden kaçışını açıklar belki ama neden öldürüldüğünü, kim tarafından öldürüldüğünü ya da neden polise gittiğini açıklamaz. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكّر، لو كانت تتعاطى من جديد، فذلك سيُفسّر سبب هجرها لمُنتجيها، لكن ليس سبب قتلها، ومَن قتلها، أو سبب ذهابها إلى الشرطة. |
Ya da öldürmekle tehdit ediyorsa, neden yaptığını ve neden ortadan kaybolmak istediğini açıklar. | Open Subtitles | -يُهدّد بقتلها؟ ذلك سيُفسّر سبب فعلها ذلك، ولما كانت تُحاول الإختفاء. |
Bu, kameralardan nasıl kaçtıklarını açıklar. | Open Subtitles | -أعمى؟ ذلك سيُفسّر قدرتهم على تجنب الإكتشاف. |
Koca Ayak'ın neden bu kadar az fotoğrafı var bu açıklıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي سيُفسّر سبب قلّة الصُور لذو القدم الكبيرة. |
Mekanın bu kadar çabuk temizlendiğini açıklar. | Open Subtitles | ذلك سيُفسّر كيف تمّ إخلاء المكان بسرعة. |
Bu durum onları şimdiye kadar neden bulamadığımızı açıklar. | Open Subtitles | هذا سيُفسّر لمَ لَم نعثر عليه حتى الآن. |
Evet, bu her şeyi açıklar. | Open Subtitles | أجل، ذلك سيُفسّر الأمر. |
Ve bu, ganimetin neden Holly'nin ya da Joey'in evinde olmadığını açıklar. | Open Subtitles | ذلك سيُفسّر سبب عدم عُثورنا على الغنائم المسروقة في شقة (هولي) أو (جوي). |
Beaumont Oteli Sara'nın Lower Manhattan'da olmasının sebebini de açıklar. | Open Subtitles | وفندق (بومونت) سيُفسّر سبب تواجد (سارة) في (مانهاتن السُفلى). |
Söylüyorsa, bu da Justin'in tabloyu neden bu kadar kolay verdiğini açıklar. | Open Subtitles | لو كان كذلك، فإنّه سيُفسّر سبب تخلّي (جاستن) عن اللوحة بسهولة. |
Bu teknede "baba" filmindeki gibi infaz edilmesini açıklıyor. | Open Subtitles | ذلك سيُفسّر أسلوب فيلم "العرّاب" في إطلاق النار من القارب. |
Bu, neden Nebula 9 kıyafeti giymediğini açıklıyor. | Open Subtitles | حسناً، ذلك سيُفسّر سبب عدم إرتداؤكِ زي "نابليون-9" الخاصّ بكِ. |