| Benim gibi önemsiz biri için, senin gibi bir adamını yolladığına göre Efendin bu işlerden bıkmış olmalı. | Open Subtitles | يبدوا أن فكرة شخصٍ تافهٍ مثلي لايزال على قيد الحياة قد جعلت سيّدك يقوم بارسالك الى هنا |
| O zaman Efendin nükleer bombayı asla alamaz. | Open Subtitles | و من ثمّ لن يحصل سيّدك على القنبلة النووية |
| Senin için değil, Illugan'dan kız çalan o Efendin için geldik! | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}ليس معك، بل معك سيّدك الشّاطر !"الذي سرق فتاة من "إلوغان |
| Efendine söyle ona mektup yollayacağım. | Open Subtitles | أخبر سيّدك أنّه سيتلقى رسالتي. |
| Efendine böyle söylediğini işittim. | Open Subtitles | سمعتك تخبر سيّدك |
| Bankanın kârından %10 almana Ustan adına çoktan karar verdim. | Open Subtitles | لقد قرّرت بالفعل نيابة عن سيّدك... ستحصل على 10% من أرباح المصرف... |
| Fakat söylemeliyim ki bizi Efendinin evine sokmakta rahatsizlik duydugunu göremedim. | Open Subtitles | لكنّي أقرّ بأنّك لا تبدو منزعجًا لقيادتنا إلى بيت سيّدك. |
| Efendin onu Vibius gibi iğrenç bir herife vermekle hata edecek. | Open Subtitles | سيّدك سيستفيد كثيراً من رميه على علجوم مثل (فيبيوس) |
| Efendin kim senin? | Open Subtitles | ومن هو سيّدك بالضبط؟ |
| Efendine aynen şöyle söylediğimi ilet; | Open Subtitles | فلتبلغ سيّدك... |
| Ustan mı? | Open Subtitles | سيّدك ؟ |
| Efendinin öbür yüzünü göstermeye kalkışmayacağı bir yerde. | Open Subtitles | حيث نضمن ألاّ يغدر بنا سيّدك... من جانب آخر |