"سَآخذُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • alacağım
        
    • alayım
        
    • alırım
        
    • alıyorum
        
    • götüreceğim
        
    Saatlerden pek anlamam, ama, tamam, bende alacağım. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبار الوقتِ الجيدِ جداً , لكن، حَسَناً، أنا سَآخذُ واحده أيضاً.
    Babanız New York'a gidince, iki hafta izin alacağım. Open Subtitles عندمايَذْهبُوالدكمإلى نيويورك، سَآخذُ إسبوع إجازة من العمل.
    Masadan silahı alacağım. Open Subtitles أَنا فَقَطْ سَآخذُ هذه البندقيةِ مِنْ المنضدةِ.
    Biliyor musun, aslında şu sweetshirt'i alayım. Open Subtitles في الحقيقة، تَعْرفُ ما؟ أنا سَآخذُ ذلك البلوزِ. أوه، نعم.
    Ben bayanlar voleybolunu alayım Open Subtitles أنا سَآخذُ الكرة الطائرةَ نِساءِ. هَلْ أنت متأكّد؟
    Gereksiz olanları ben alırım. Open Subtitles هتفرزي حاجاتك و سَآخذُ الحاجات عديمة الفائدةُ
    Üç yıllık aboneliği ve saati alıyorum. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَرْكضَ. أنا سَآخذُ ثلاثة سَنَوات ساعة السفرَ والإشتراكَ.
    Ben topu alıp bitiş çizgisine kadar başarıyla götüreceğim. Open Subtitles سَآخذُ كرتَه وأُديرُه حتى النهاية منطقة.
    Herkesi mutfağa sorguya alacağım. Open Subtitles أنا سَآخذُ كُلّ شخصَ إلى المطبخِ لإستجواب،
    Biraz gidip aspirin alacağım. Open Subtitles أَنا فَقَطْ سَآخذُ بَعْض الأسبيرينِ، تَعْرفُ؟
    Bir Geritol alacağım böylece devam edebilirim. Open Subtitles أنا سَآخذُ جيرتول حتى يُمْكِنُ أَنْ أُواصلَ.
    Su yatağı alacağım ve bir porno kiralayacağım. Open Subtitles أنا سَآخذُ ويتريبيد الكوري، وبعد ذلك سَأَستأجرُ دعارة
    Beyefendi, kanınızı alacağım. Open Subtitles السيد، سَآخذُ دمَّكَ. أنت لا تَأْخذُ أيّ شئَ منّي.
    Dört A ve B. Montlarınızı alayım. Open Subtitles أربعة أي وبي . أنا سَآخذُ معاطفَكَ.
    Harika. Buraya gelmişken birkaç koli alayım. Open Subtitles بينما أَنا هنا، أنا سَآخذُ بضعة حالات.
    Haritayı da alayım lütfen. Open Subtitles وأناأيضا سَآخذُ الخريطةَ ً، رجاءً.
    - Ben içeriyi alayım, sen de sokağı. - Tamam. Open Subtitles - أنا سَآخذُ الداخل، و انت تَأْخذُ الشارعَ ؟
    Tamam, şunu alayım. Sağol. Open Subtitles .، حسناً، أنا سَآخذُ ذلك، شكراً لك
    Biraz alırım, sağ ol. Angel, bu piknik fikri çok iyiydi. Open Subtitles أنا سَآخذُ البعضَ، شكراً. " آنجل "، هذه النزهة الصَغيرة كَانتْ فكرةً جيّدة جداً
    Ama bütün halkımı geri alırım. Open Subtitles لَكنِّي سَآخذُ كُلّ ناسي مَعي.
    Sorun değil. Koltuğun yastığını alıyorum, tamam mı? Open Subtitles لا مشكله، أنا سَآخذُ مسند الكرسي ،حسنا
    Sonra da bunu Hill'e götüreceğim. Open Subtitles وبعد ذلك سَآخذُ هذا إلى الجحيم, حسنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more