Sana birşey söyleyeyim. Tutkuyu büyütmemek gerekir. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك شيءَ العاطفة هي طريقُ غَالى وقيم |
Sana bu hafta sonu. Ne yapacağımızı söyleyeyim. | Open Subtitles | سَأُخبرُك الذي نحن سَنَعْملُ عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
Roz, sana baba olana kadar bilmediğim bir şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | روز، سَأُخبرُك شيءَ l لَمْ يُكتشفْ حتى أصبحتُ a أبّ. |
Bak sana ne söyleyeceğim, gençlik yıllarını dünyanın en güzel kadınının... sivilceli, sırık gibi kız çocuğuyla harca... ve sonra da bana dön. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك لماذا ؟ انك تَقضّي سَنَواتَ المراهقةَ مثل ابنة المرأه الاكثر جمالا في العالم |
Büyükannem eve güvenli ve sağlıklı bir şekilde döndüğünde söylerim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك عندما جدتَي بيت بخير وسلام. |
Bak ne diyeceğim. Dilediğin gibi bizimle İspanya'ya gelmene izin veririm. | Open Subtitles | سَأُخبرُك شيئا,اه سَأدعك ترْجعينُ إلى إسبانيا مَعنا، |
Anlaştık! Şimdi bir fırt ver sonra sana istediğin her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | أعطِني شرابَ واحد الآن و سَأُخبرُك أيّ شئ تُريدُ معْرِفته |
Sana söyleyim. Onu yemeğe davet etmelisin. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك الذي، إطلبْ منه الخروج للعشاء. |
Şimdiden söylüyorum bak. | Open Subtitles | الآن سَأُخبرُك شيءَ. أنت ستأكلين ذلك الدجاجِ. |
Ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | شكراً، دوني. أنا سَأُخبرُك الذي سَأعْمَلُ، |
- Ne olduğunu söyleyeyim.. | Open Subtitles | حَسناً، أنا سَأُخبرُك ما هو الخطأ في ذلك. |
Keyfim kaçtı, size o kadarını söyleyeyim. | Open Subtitles | قَتلَ المزاجُ. أنا سَأُخبرُك ذلك الكثيرِ. |
Bugünlerde çocuklar, size şöyle söyleyeyim. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفالِ هؤلاء الأيام، أنا سَأُخبرُك الذي. |
- Sana şunu söyleyeyim eğer Lemon, yakın zamanda Noel ağacını almazsa endişelenmen gereken son şey hislerin olacaktır. | Open Subtitles | حَسناً، أنا سَأُخبرُك بهذا اذا لم تحصل ليمون عَلى شجرة عيد الميلاد قريباً مشاعركَ ستكون اخر شيء |
Hangilerinin kopya hangilerinin ise çalıntı olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك الذي الصور إعادةَ إنتاج والذي منهم تهمَ سرقةِ شرّيرةِ. |
İyi seçimler yapman için büyüttüm seni ve yapacağına da inanıyorum ama sana bir çift şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | رفعت لك لكي تجعل الخيارات جيده, وسأفترض بأنك, لَكنِّي سَأُخبرُك شيءَ واحد. |
Size asıl gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك السببَ الحقيقيَ الحقيقيَ. |
Yerini söylerim, haritasını çizerim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك أين هو، أنا سَأَسْحبُك خريطة. |
Durması gerektiğini düşünürsem, sana söylerim. | Open Subtitles | إذا أعتقد يَحتاجُ لتَوَقُّف، أنا سَأُخبرُك. |
Bakın ne diyeceğim, beni takip edin, sizi ona götüreyim. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك الذي. إتلَ ني وأنا سَآخذُك إليه. |
Sana 400 yıllık hayatımdan öğrendiğim bir şeyi anlatayım. | Open Subtitles | أنا سَأُخبرُك شيءَ تَعلّمتُ في سَنَواتِي الـ400. |
Bob, benim dikkat çekici şeyimin ne olacağını söyleyim. | Open Subtitles | بوب، أنا سَأُخبرُك الذي ي الحيلة سَتصْبَحُ. |
Bunu son kez söylüyorum. | Open Subtitles | الرجال، هذا آخر مَرّة سَأُخبرُك. |
İlk siz bitirirseniz, size bildiklerimi anlatırım. | Open Subtitles | إذا تَنهي أولاً، أنا سَأُخبرُك الذي أَعْرفُ. |
Bu çok önemli, bu yüzden tam olarak anlatacağım. | Open Subtitles | إعرفْ بأنّ هذه مهم، لذا أنا سَأُخبرُك بالضبط حقَّ. |
Altın yıllar diye bir şey varsa bile ben bulamıyorum. Bu kadarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | إذا هناك سَنَوات ذهبية، أنا لا أَستطيعُ إيجاد ' ني، أنا سَأُخبرُك ذلك. |