"سَبَقَ أَنْ كُنْتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• Hiç

Hayatımda Hiç bu kadar sağlıklı ve mutlu olmadım.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ بصحة أَو سعادة كده في حياتِي

Niles, seninle Hiç bu kadar gurur duymamıştım.
تَعْرفُ، النيل، أنا لا أعتقد أنا سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أبداً أكثرَ فخور بك.

Hiç bu kadar bunalmamıştım. Tony?
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ لذا المُكْتَئب الداعر.

Daha önce Hiç denizaltıya binmedim.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ في غوّاصة قبل ذلك.

Hayatım boyunca Hiç bu kadar korkmamıştım.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أكثر خوفاً في حياتِي.

Benim de aşkta şansım Hiç yaver gitmez.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ عاشقَ محظوظَ أمّا.

Birleşik Devletlerde Hiç bulunmadım.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ الولايات المتّحدةَ.

Hiç Amerikalılığımla bu kadar gurur duymamıştım.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أفخرَ لِكي أكُونَ أمريكياً.

Daha önce buraya Hiç Salı günü gelmemiştim.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ هنا يوم الثلاثاء قبل ذلك.

Ben... oraya Hiç gitmedim.
أنا لا أَعْرفَ. إل — أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ هناك.

Aslında, Hiç olmadığım kadar zihnim açık ve aklım başımda.
في الحقيقة، أَنا واضحُ أكثرُ وعاقل مِنْ أَنِّي سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أبداً.

Bütün bildiğim Hiç bu kadar mutlu olmadım.
كُلّ أَعْرفُ أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أسعدَ. أَنا بسلام.

Hayatımda bu kadar şaşırmamıştım Hiç.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ مُفاجئ أكثر في حياتِي.

Hiç olmadığım kadar ayığım.
أَنا أكثرُ صاحيةً مِنْ أَنِّي سَبَقَ أَنْ كُنْتُ أبداً في كامل حياتِي.

- Hiç bu kadar aşağılanmamıştım.
أوه، أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ مُذلّ جداً.

Daha önce buraya Hiç gelmedim.
لكن، أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ فوق هنا قبل ذلك.

Ne diyorum sana, ...şimdiye kadar oyuna Hiç bu kadar yakın olmamıştım...
في المركزِ. أُخبرُك، أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ لذا قريب من العملِ...

Hiç kimseye hiçbir şey veremedim.
أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ قادرَ للإعْطاء أي شخص أيّ شئ.

- Acıya Hiç dayanıklı olamadım. - Hazırlık kurslarına gidiyor musun?
- أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ كبيرَ حقيقيَ على الألمِ.

"ŞEYTAN KARDEŞLER SİRKİ" Daha önce Hiç bir sirkte bulunmamıştım.
ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ في السيرك من قبل