Bakın elbiseme, şarap döktüm. | Open Subtitles | النظرة، أنا تَواً سَكبتُ نبيذَ على لباسِي. |
Benimkine kahve döktüm ve öğlenleyin taptaze mankenlerimiz gelmiş olacaklar. | Open Subtitles | سَكبتُ قهوةً على اللغمِ، ونحن عِنْدَنا a كأس جديد مِنْ النماذجِ مَجيء في هنا ظهراً. |
- Bu kadar yeter. Affedersiniz. Elbiseme punç döktüm. | Open Subtitles | أعذرْني، أخشى سَكبتُ لكمةً على لباسِي. |
Geçen hafta üstüne kahve dökmüştüm. | Open Subtitles | انا سَكبتُ قهوةً عليها الأسبوع الماضي. |
Yanlışlıkla üstüne şarap dökmüştüm. | Open Subtitles | سَكبتُ بَعْض النبيذِ عليه في وقت سابق. |
Üzerinize sıcak latte döktüm. Bunu yapmak istememiştim. | Open Subtitles | لقد سَكبتُ عليك القهوة الساخنه في قميـ... |
Eyvah, içkimi döktüm. | Open Subtitles | اللعنة، سَكبتُ مشروبَي. |
Halının üzerine biraz üzüm suyu döktüm | Open Subtitles | سَكبتُ a قليلاً عصير عنب على البساطِ. |
Beth, bende döktüm. | Open Subtitles | بيث، سَكبتُ أيضاً. |
- Üzerine biraz kahve döktüm. | Open Subtitles | - سَكبتُ بَعْض القهوةِ عليه. |