"سَنَتحدّثُ" - Translation from Arabic to Turkish

• konuyu
• konuşuruz
• konuşalım
• konuşacağız

Döndüğümüzde, istersen bu konuyu konuşuruz.
عندما نَرْجعُ، نحن سَنَتحدّثُ عن هذا إذا تُريدُ إلى.

O konuyu, buradaki işimiz bittiğinde konuşuruz
عندما نحن مُنهون هنا، نحن سَنَتحدّثُ عنه.

Taşaklarında kıllanınca gel de tekrar konuşuruz.
لماذا لا ترجعي عندما ينمو شعر عانتك و قتها سَنَتحدّثُ عنه.

Sen ne hakkında konuşmak istersen ondan konuşuruz.
نحن سَنَتحدّثُ عن ماذا تريدي ان تتكلم عن؟

Şu bavulu bırak da biraz konuşalım.
الآن، أعطيني هذه الحقيبةَ، سَنَتحدّثُ عن هذا.

Seninle babam'ın öldüğü geceyi konuşacağız, tamam mı?
نحن سَنَتحدّثُ عن الأَبِّ، موافقة؟ حول الليلِ ماتَ.

Pekâlâ, bu konuyu konuşacak mıyız?
هَلْ نحن سَنَتحدّثُ عنه؟ حول الذي؟

Şimdi özel odamıza gidip bu konuyu konuşacağız.
نحن نَهْبطُ إلى الغرفةِ الخاصّةِ، ونحن سَنَتحدّثُ عن هذا. [تنهدات النيل]

Dinle beni. Bu konuyu daha sonra konuşuruz.
إسمعيني سَنَتحدّثُ عن هذا لاحقاً

Bu konuyu yarın sabah konuşuruz.
سَنَتحدّثُ عن ذلك في الصباحِ.

Bu konuyu yarın konuşalım.
نحن سَنَتحدّثُ عنه غداً.

O konuyu konuşacağız.
نحن سَنَتحدّثُ عن ذلك.

Senin kafanda olduğumuzda senin hakkında konuşuruz.
عندما نحن داخل رأسكِ، نحن سَنَتحدّثُ عنك.

Köpeği bulalım, orada konuşuruz.
دعنا فقط نَجِدُ الكلبَ، ونحن سَنَتحدّثُ عنه هناك.

Ailenizi, kızınızı, başka bilmiyorum, nelerden konuşuruz ama her hafta görüşmeye devam edeceğiz.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني عن عائلتك، بنتك أنا لا أَعْرفُ ما سَنَتحدّثُ عنهم، لَكنَّك سَتَراني كُلّ إسبوع.

Tamam, daha sonra konuşuruz.
أوه. حَسناً، نحن سَنَتحدّثُ عنه لاحقاً.

Vakayı da bir kenara koyalım, ve hayatın hakkında konuşalım.
دعنا نَضِعُ الحالة جانباً لفترة، ونحن سَنَتحدّثُ عن حياتِكَ.

Sen bana çetendekilerin isim ve adreslerini ver, o çocuğu öldürdüğüne dair de bir itirafname imzala, biz de şu tuvalet işini konuşalım.
تَعطيني الأسماءَ طاقمِكَ، عناوينهم، إشارة a إعتراف ذلك قَتلتَ شريكَكَ، ونحن سَنَتحدّثُ عنهم a زيارة حمّامِ.

Eve döndüğümüzde konuşacağız bunu.
نحن سَنَتحدّثُ عن هذا عندما نَصِلُ إلى البيت.