"شانس" - Translation from Arabic to Turkish

• Chance

Ajan Chance Carla Town'un eşyalarını inceledi.
العميل شانس فَحصتْ حاجياتِ كارلا تاون ، منذ 8 دقائقِ مضتِ

Arkamda Chance'in silahının mücahitlerin üzerine kurşun saçtığını duyabiliyordum.
كان بإمكاني سماع شانس وإطلاقه بــ 240 يطلق بكم كبير من الرصاص على المجاهدين

Buraya Chance Harbor'u cadılardan temizlemeye geldim ve başarısız olmayacağım.
"اتيتُ هنا لتخليصِ "شانس هاربور من السحرة ولن افشلَ ابداً

Murray Chance ve Tarsus Kulübü ile ilgili konuşabileceğimizi söylemiş.
قال يمكننا أن نتحدث عن موراي شانس ونادي طرسوس.

Olay şu ki, Aaron internete yüklediği yazılarda hiçbir şekilde Murray Chance'den bahsetmedi.
عندما هارون نشر هذا الشئ على الإنترنت لم يذكر موراي شانس.

Murray Chance ve ailesiyle ilgili biyografi tarzında bir yazı yazıyordum şans eseri de, Chance ailesinin nesiller boyu Tarsus Kulübü denen bir organizasyon tarafından düzenlenen her sene yapılan bir toplantıya gittiklerini öğrendim.
كنت حلقة وصل بين موراي شانس وعائلته، و عن طريق الصدفة، تعثرت على حقيقة

İyi akşamlar SinYor Chance. Kapıyı kilitlemekte fayda var.
مساء الخير سيد "شانس", أعتقد أنه أفضل بأقفال الباب

Chance Harbor'da kaç tane cadı var?
كم عدد السحرة الموجودينَ في "شانس هاربور"؟

Büyükanneme sizin Chance Harbor'un yeni gözde çifti olduğunuzu söylüyordum.
كنتُ اخبر جدتي انكما قوة "شانس هاربور" الثنائية الجديدة

Voodoo Botanica'da Chance Harbor'un 100 km yakınındakileri büyücüleri, araştırdım ve karşıma bu çıktı.
"بحثتُ عن مكونات سحر الـ"فودو "خلالَ 50 ميلاً في "شانس هاربور وهذا هوَ الشئ الوحيد الذي ظهرَ

Ama Chance Harbor'da rehber kitaplarında yazandan çok daha fazlası var.
لكن ثمّة الكثير فى (شانس هاربور) مما تشير إليه الكتب الإرشادية.

Burada yapılan törenler atalarımızın Chance Harbor'a ilk varışlarına dayanıyor.
تعود الإحتفالات هنا لحين وصل أجدادنا الأوائل إلي (شانس هاربور).

Yani Chance'i buraya getirip Joe'yu bırakmamı sağlayacaklardı, öyle mi?
"كانوا سيحضرون "شانس" ليخرج "جو

Chance buraya üç yabancı getirecek, kapıyı açmamı isteyecek.
شانس" يأتي مع غرباء ليفتح هذا الباب"

Doktor Chance, lütfen C noktasına gelin...
(دكتور (شانس) من فضلك، اذهب إلى النقطة (سى

Edildi. Nina Chance.
لقد فعل نينا شانس

Sağolun Ajan Chance.
شكرأ لكِ.. أيتها العميل شانس

Adının Mike Chance olduğu doğrulandı.
"تم التعرف عليه بأسم : مايك شانس"

Chance Harbor'da takılma düşüncem yok.
ليست لديَ خطط للبقاءِ في "شانس هاربور"

Neden beni Chance Harbor'a kadar takip ettin?
لماذا تبعتني إلى "شانس هاربور"